1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Portuguese
  4. Fındık

Translation of "Fındık" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Fındık" in a sentence and their portuguese translations:

Fındık besleyicidir.

As nozes são nutritivas.

Sincaplar fındık yer.

O esquilo come avelãs.

Onlar fındık topluyorlar.

Eles estão recolhendo nozes.

Sincap fındık toplamayla meşguldü.

O esquilo estava ocupado coletando nozes.

Hayvanlar fındık toplamakla meşguldü.

Os animais estavam ocupados coletando nozes.

Sincaplar fındık yemeyi sever.

Os esquilos gostam de comer nozes.

Bob çeşitli fındık türleri buldu.

Bob encontrou vários tipos de nozes.

Tom, Mary'nin fındık yiyemediğini biliyordu.

Tom sabia que Maria não podia comer nozes.

- Sincap fındık yedi.
- Sincap, fındıkları yedi.

O esquilo comeu as avelãs.

- Salata; zeytinyağı, kruton ve fındık olmadan tamamlanmamıştır.
- Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir.

A salada é incompleta sem azeite, croutons e nozes.

Ceviz, badem, fındık, fıstık ve çam fıstığı, kuru meyvelerdir.

Nozes, amêndoas, avelãs, pistache e pinhões são frutos secos.

Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.

O esquilo de Tom não tem um pingo de vergonha. Ele roubou umas nozes bem na minha frente.