Translation of "Kadının" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Kadının" in a sentence and their portuguese translations:

Kadının silahı dilidir.

A arma da mulher é a língua.

Kadının savaşta yer alması

mulher participando da guerra

Yaşlı bir kadının sesi.

É a voz de uma mulher idosa.

Hangi kadının oğlu hasta?

O filho de qual mulher está doente?

O kadının adı Mary.

O nome daquela mulher é Mary.

- O kadının sürücü ehliyeti yok.
- O kadının sürücü belgesi yok.

Ela não tem carteira de motorista.

- Tom telefonu bir kadının açtığını söyledi.
- Tom telefona bir kadının cevap verdiğini söyledi.
- Tom telefona bir kadının baktığını söyledi.
- Tom telefona bir kadının çıktığını söyledi.

Tom disse que uma mulher atendeu o telefone.

Bir grup kadının koştuğunu söylüyorum.

sobre um grupo de mulheres correndo.

Kadının malı varsa erkeğe aittir

Se a mulher tem a propriedade pertence ao homem

Yine kadının yeri bizde aynıydı

o lugar da mulher era o mesmo conosco novamente

Trump hemen kadının sözünü kesip

Trump interrompeu imediatamente a palavra da mulher

Bir kadının çığlık attığını duydum.

Eu ouvi uma mulher gritar.

Binlerce kat fazla yüreği vardır kadının

mulher tem milhares de vezes mais coração

Biz o kadının adına ihtiyaç duyuyoruz.

Precisamos do nome daquela mulher.

Bir erkeğin sesini duydum, kadının değil.

Eu não ouvi a voz de uma mulher, e sim de um homem.

Bir kadının arzusunu nasıl harekete geçirirsin?

Como estimular o desejo de uma mulher?

Kitap, hapishanedeki bir kadının hayatı hakkındadır.

O livro é sobre a vida de uma mulher na prisão.

Gıcık gülüşlü bir kadının resmedildiği bu tablo

Esta foto mostra uma mulher com um sorriso preguiçoso

Tom çok çekici bir kadının yanında oturuyordu.

Tom estava sentado perto de uma mulher muito atraente.

Bu, bir kadının yapabileceği bir iş değil.

Isto não é um trabalho que uma mulher possa fazer.

Allende bir kadının adı ve bir soyadı.

- Allende é um nome e um sobrenome de mulher.
- Allende é nome de mulher e também um sobrenome.

Bu kadının kim olduğunu bilen var mı?

Alguém sabe quem é essa mulher?

Bir kadının istedikten sonra yapamayacağı şey yoktur zaten

Não há nada que uma mulher não possa fazer depois de querer

Bir kadının tek başına seyahat etmesi günümüzde normaldir.

Hoje não é incomum para uma mulher viajar sozinha.

İster inan ister inanma, bu kadının üç çocuğu var.

Acredite ou não, esta mulher tem três filhos.

O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.

Tinha cabeça de mulher, corpo de leão, asas de pássaro e cauda de serpente.