Translation of "Merkezine" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Merkezine" in a sentence and their portuguese translations:

Alışveriş merkezine gittim.

Eu fui ao shopping.

Şehir merkezine gidiyorum.

Eu vou à cidade.

Şehir merkezine gidelim.

- Vamos ao centro.
- Vamos ao centro da cidade.

Şehir merkezine gitmem.

Não vou ao centro.

Bizi şehir merkezine götür.

Nos dê uma carona até o centro.

Alışveriş merkezine gitmeli miyiz?

Vamos ao shopping?

Tom şehir merkezine gitti.

- Tom foi ao centro da cidade.
- Tom foi ao centro.

Şehir merkezine gitmek istiyorum.

- Eu quero ir ao centro da cidade.
- Eu quero ir ao centro.

Hangi metro şehrin merkezine gider.

Que metrô vai para o centro?

Arkadaşlarıyla birlikte alışveriş merkezine gitti.

Ela foi com as amigas ao centro comercial.

Otobüs seni şehir merkezine bırakacak.

O ônibus te levará ao centro da cidade.

Tom alışveriş merkezine gitmeyi seviyor.

Tom adora ir ao shopping.

Çocuk şehir merkezine yürümeyi seviyor.

O menino gosta de ir a pé à cidade.

Dün şehir merkezine gittin mi?

- Você foi ao centro ontem?
- Vocês foram ao centro ontem?

Doğruca şehir merkezine çıkan ana yol.

A estrada principal, em direção ao centro.

Bu otobüs şehir merkezine gider mi?

Este ônibus vai ao centro da cidade?

Benimle alışveriş merkezine gitmek ister misin?

Você quer ir ao shopping comigo?

Bu yol sizi kasabanın merkezine götürecektir.

Essa rua o levará ao centro da cidade.

Tom, Mary ile alışveriş merkezine gitti.

- Tom foi ao shopping com Mary.
- O Tom foi ao shopping com a Mary.

Bu hafta şehir merkezine gittin mi?

Você foi ao centro esta semana?

Şanlıurfa'nın merkezine 12 km uzaklıkta bir yerde

Em algum lugar a 12 km do centro de Sanliurfa

Buradan şehir merkezine nasıl gideceğini biliyor musun?

Você por acaso sabe como chegar ao centro da cidade a partir daqui?

Tom bu öğleden sonra kent merkezine gitti.

- Tom foi ao centro esta tarde.
- Tom foi à cidade hoje à tarde.

Tom arkadaşları ile birlikte kent merkezine gitti.

- Tom foi para o centro da cidade com os amigos.
- Tom foi para o centro com os amigos.

Tom alışveriş yapmak için şehir merkezine gitti.

- Tom foi ao centro da cidade para fazer compras.
- Tom foi ao centro para fazer compras.

İnsanı evrenin merkezine koyan Leonardo'nun yaptığı Vitruvius Adamı Çizimi

O desenho do homem vitruviano de Leonardo que coloca o homem no centro do universo

Ta ki yaklaşık 20 yıl önce Kalahari'nin merkezine gidene kadar.

Até que fui ao Calaári central há cerca de 20 anos.

- AVM'ye biraz alışveriş yapmaya gidiyorum.
- Alışveriş merkezine biraz alışveriş yapmaya gidiyorum.

Vou para o shopping fazer compras.