Translation of "Oğlan" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Oğlan" in a sentence and their portuguese translations:

Oğlan zayıf.

O garoto é magro.

Oğlan nerede?

Onde está o menino?

Oğlan haklı.

O menino tem razão.

Oğlan atlıyor.

O menino está pulando.

Oğlan çiziyor.

O menino desenha.

Oğlan ormanda kayboldu.

O menino se perdeu na floresta.

Oğlan ekmek yemekte.

- O menino está comendo pão.
- O garoto está comendo pão.

Oğlan banyoda yıkanıyor.

O menino está se lavando no banheiro.

Oğlan kızı öptü.

O menino beijou a menina.

Tom sağdaki oğlan.

Tom é o garoto à direita.

Bir oğlan görüyorum.

Vejo um menino.

Oğlan koşarak geldi.

O menino chegou correndo.

İki oğlan, kuzendirler.

Os dois garotos são primos.

Bu bir oğlan.

É um menino.

Oğlan sessiz kaldı.

- O menino ficou em silêncio.
- O menino ficou quieto.

Oğlan ağlamaya başladı.

- O menino começou a chorar.
- O garoto começou a chorar.

Oğlan çeşmeye düştü.

O garoto caiu no chafariz.

Oğlan kayıp anahtarı arıyordu.

O menino estava procurando a chave perdida.

- Çocuk nerede?
- Oğlan nerede?

- Onde está o menino?
- Onde está o rapaz?
- Onde está o garoto?

Oğlan çocuğu, köpeğine sarıldı.

O garotinho abraçou seu cachorro.

Tom akıllı bir oğlan.

Tom é um menino inteligente.

Oğlan kentte yürümeyi sever.

O menino gosta de andar na cidade.

Tom hoş bir oğlan.

Tom é um garoto legal.

Bir oğlan bir çocuktur.

Um garoto é uma criança.

Şımarık oğlan geri döndü.

O filho pródigo voltou.

Sınıfımızdaki oğlan sayısı otuzdur.

O número de meninos na nossa sala é de trinta.

Küçük oğlan hayvanat bahçesinde.

O menino está no jardim zoológico.

- Oğlan atlıyor.
- Çocuk zıplıyor.

O menino está pulando.

Mary bir oğlan bekliyor.

Maria está esperando um filho.

Oğlan çekingen ve pek konuşmuyor.

A criança é tímida e não fala muito.

Oğlan ve adam, su içiyorlar.

O menino e o homem estão bebendo água.

Bu oğlan onun erkek kardeşidir.

Este menino é irmão dele.

Odada beş tane oğlan vardı.

Havia cinco meninos na sala.

Senin yaşlarında bir oğlan biliyorum.

Eu conheço um garoto da sua idade.

O oğlan çok hızlı koşuyor.

Aquele garoto corre rápido demais.

Kız mısın yoksa oğlan mısın?

Você é uma menina o um menino?

Tom artık bir oğlan değil.

Tom não é mais um menino.

Bu oğlan asla yalan söylemez.

Este menino nunca mente.

Oğlan cadde boyunca yürümekten hoşlanır.

O menino gosta de andar pela rua.

- Kütüphanede dokuz kız, üç oğlan var.
- Kütüphanede dokuz kız ve üç oğlan var.

Tem nove meninas e três meninos na biblioteca.

- Çocuk neredeyse boğuluyordu.
- Oğlan neredeyse boğuluyordu.

O garoto quase se afogou.

Oğlan yeni sınıfa çabuk uyum sağladı.

O menino se acostumou rapidamente à nova classe.

Çocuğunuz oğlan mı yoksa kız mı?

Você tem um menino ou uma menina?

Oğlan bir hayalet gördüğünde korkudan düştü.

O menino caiu de medo quando viu um fantasma.

- O çocuk koşuyor.
- O oğlan koşuyor.

- O garoto está correndo.
- Aquele menino está correndo.
- Esse menino está correndo.

Mary ile dans eden oğlan kim?

Quem é o garoto dançando com Mary?

Oğlan fark edilmek istediği için arabasını boyadı.

O menino pintou seu cabelo, porque queria ser reparado.

Gitar çalan oğlan benim küçük erkek kardeşim.

O menino tocando violão é o meu irmão caçula.

Abim bir oğlan ve ablam bir kız.

O meu irmão é um rapaz e a minha irmã é uma rapariga.

Kaç tanesi oğlan ve kaç tanesi kız?

Quantos filhos e quantas filhas?

- Bu bir erkek çocuğu.
- O bir oğlan.

É um menino.

Onun bir oğlan arkadaşının olmadığına emin misin?

- Tem certeza de que ela não tem namorado?
- Têm certeza de que ela não tem namorado?

Fadıl kendini genç bir oğlan olarak tanıttı.

Fadil apresentou-se como um adolescente.

Oğlan bayıldı, ama yüzüne su attığımızda kendine geldi.

- O menino desmaiou, mas voltou a si quando jogamos água em seu rosto.
- O menino desmaiou, mas recobrou os sentidos quando jogamos água em seu rosto.

Bir oğlan ve bir kız çitin üzerinde oturuyor.

O menino e a menina estão sentados na cerca.

Oğlan belki ebeveynlerini mutlu etmek için yalan söyledi.

O menino talvez disse uma mentira para agradar aos pais.

Onun oğlan mı yoksa kız mı olduğuna emin değilim.

Não tenho certeza se é um garoto ou uma garota.

- O çocuk, onun erkek kardeşi.
- O oğlan onun erkek kardeşidir.

Aquele menino é irmão dele.

- Hâlâ bakir misin?
- Hâlâ bakire misin?
- Hâlâ kız oğlan kız mısın?

Você ainda é virgem?

Uzun bir zaman önce Plüton hâlâ gezegenken, Tom adında bir oğlan vardı.

Há muito tempo, quando Plutão ainda era um planeta, existia um menino chamado Tom.

Anne ve babamız hala gençtiler ve biz üç kardeştik: bir oğlan ve iki kız.

- Nossos pais eram ainda moços e nós éramos três irmãos: um menino e duas meninas.
- Nossos pais ainda eram jovens, e nós éramos três irmãos: um menino e duas meninas.