Translation of "Oynamaktan" in Portuguese

0.017 sec.

Examples of using "Oynamaktan" in a sentence and their portuguese translations:

Futbol oynamaktan hoşlanırız.

Nós gostamos de jogar futebol.

Çamurda oynamaktan hoşlanırız.

Nós gostamos de brincar na lama.

Futbol oynamaktan hoşlanıyoruz.

Nós gostamos de jogar futebol.

Voleybol oynamaktan hoşlanır mısın?

- Você gosta de jogar vôlei?
- Gostas de jogar voleibol?
- Vocês gostam de jogar vôlei?
- Gostas de jogar vólei?

Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.

Tom gosta de jogar beisebol.

Tom futbol oynamaktan hoşlanır.

Tom gosta de jogar futebol.

Kedi bahçede oynamaktan hoşlanıyor.

O gato gosta de brincar no jardim.

Onlar birlikte oynamaktan hoşlanırlar.

Eles gostam de brincar juntos.

Futbol oynamaktan hoşlanır mısın?

Você gosta de jogar futebol?

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.

A minha filha gosta de brincar com bonecas.

Çocuklar oyun oynamaktan hoşlanırlar.

As crianças gostam de brincar.

Bu oyunu oynamaktan usandım.

Estou cansado de jogar este jogo.

Okul oyunlarımda oynamaktan hoşlanmadım.

Eu não gostava de participar dos jogos da escola.

Biz tenis oynamaktan keyif aldık.

Gostamos de jogar tênis.

Tom golf oynamaktan zevk alıyor.

Tom gosta de jogar golfe.

Ben iskambil oynamaktan nefret ediyorum.

Odeio jogar cartas.

Tom köpekleri ile oynamaktan hoşlanır.

Tom gosta de brincar com seus cachorros.

Ben basketbol oynamaktan hoşlanırım ama oynayamam.

- Eu gosto de basquete, mas eu não sei jogar.
- Eu gosto de basquete, mas eu não posso jogar.

Zaman zaman tenis oynamaktan hala zevk alıyorum.

Ainda gosto de jogar tênis de vez em quando.

O bütün gün oynamaktan başka bir şey yapmaz.

Ele não faz nada além de jogar o dia inteiro.