Translation of "Sıcaklığı" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Sıcaklığı" in a sentence and their portuguese translations:

Sıcaklığı umursamıyorum.

Eu não ligo para o calor.

- Sıcaklığı kontrol edin.
- Sıcaklığı kontrol et.

Verifique a temperatura.

Fırtına, sıcaklığı düşürdü.

A tempestade baixou a temperatura.

Yaz sırasında sıcaklığı sevmiyorum.

Eu não gosto do calor durante o verão.

- Ateşi normal.
- Onun sıcaklığı normal.

A temperatura dele está normal.

- Yağın sıcaklığı 165 dereceye kadar çıktı.
- Yağın sıcaklığı 165 santigrat dereceye yükseldi.

A temperatura do óleo subiu para 165 graus Celsius.

Uyuduğumuzda vücut sıcaklığı birkaç derece düşer.

Quando dormimos, a temperatura corporal cai alguns graus.

Hava sıcaklığı bugün bile sıfırın altında.

Mesmo hoje, a temperatura está abaixo de zero.

Bir koyunun ortalama vücut sıcaklığı 38 derecedir.

A temperatura corporal média das ovelhas é de 39 graus, 

Artık ekstra her vücudun sıcaklığı hoş karşılanıyor.

Agora, todo o calor adicional é bem-vindo.

Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.

A água desce até aos oito, nove graus Celsius. O frio tira-nos o fôlego.