Translation of "Saçlarını" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "Saçlarını" in a sentence and their portuguese translations:

Tom saçlarını boyar.

Tom tinge o cabelo.

O saçlarını açar.

Ela usa o cabelo solto.

Dedem saçlarını hiç boyamadı.

Meu avô jamais tingiu seu cabelo.

O, parmaklarıyla saçlarını taradı.

- Ela penteou os cabelos com as mãos.
- Ela penteou seu cabelo com os dedos.

Niye insanlar saçlarını boyarlar?

Por que as pessoas pintam o cabelo?

Mary saçlarını tararken aynaya baktı.

Mary olhou para o espelho enquanto escovava o cabelo.

Yüzünü yıka ve saçlarını tara.

Lava o rosto e penteia o cabelo.

Tom kemoterapi yüzünden saçlarını kaybetti.

Tom perdeu o cabelo por causa da quimioterapia.

- Tom saçını tarıyor.
- Tom saçlarını tarıyor.

Tom está penteando o cabelo.

- Mary saçını yıkamadı.
- Mary saçlarını yıkamadı.

- Maria não lavou os cabelos.
- Maria não lavou seus cabelos.

Birçok kanser hastaları kemoterapiden dolayı saçlarını kaybederler.

- Muitos pacientes de câncer perdem o cabelo por causa da quimioterapia.
- Muitos pacientes de cancro perdem seu cabelo por causa da quimioterapia.

Sami onun saçlarını keserek Leyla'yı küçük düşürdü.

Sami humilhou Leila cortando-lhe o cabelo.

- Tom, Mary'nin saçını çekti.
- Tom, Mary'nin saçlarını çekti.

Tom puxou o cabelo de Maria.

- Tom, saçını bir havluyla kuruladı.
- Tom, saçlarını bir havluyla kuruladı.

Tom secou o cabelo com uma toalha.

- Tom geçen yaz kafasını kazıttı.
- Tom geçen yaz saçlarını sıfıra vurdu.

O Tom raspou a cabeça no verão passado.

- Saçını en son ne zaman kestirdin?
- Saçlarını en son ne zaman kestirdin?

Quando foi a última vez que você cortou o cabelo?

- Tom, Mary'nin saçını farklı bir renge boyamış olduğunu fark etmedi bile.
- Tom, Mary'nin saçlarını farklı bir renge boyamış olduğunu fark etmedi bile.

- O Tom nem mesmo notou que a Mary tinha pintado o cabelo de uma cor diferente.
- O Tom nem se apercebeu que a Mary tinha pintado o cabelo de uma cor diferente.