1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Portuguese
  4. Türü

Translation of "Türü" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Türü" in a sentence and their portuguese translations:

Bu türü kaybedebiliriz.

apesar de todo o esforço, do esforço de conservação.

Örümceklerin hiçbir türü zehirli değildir.

Nem todas as espécies de aranhas são venenosas.

Bunlar iki farklı bisiklet türü.

Estas bicicletas são de dois tipos diferentes.

Tom dedikodu yapan insan türü değildir.

Tom não é do tipo de gente que fofoca.

Tom yeni bir mercan türü keşfetti.

Tom descobriu uma nova espécie de coral.

Karıncaların yine bir çok farklı türü var

existem muitas espécies diferentes de formigas

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan türü var.

- Há vários tipos de animais no zoológico.
- Há muitos tipos de animais no zoológico.

Bu yüksek düzeyde konsantrasyon gerektiren iş türü.

Este é o tipo de trabalho que requer um alto nível de concentração.

Tükenme tehlikesinde olan birçok canlı türü var.

Há muitas espécies em vias de extinção.

Her yıl kaç tane hayvan türü keşfedilir?

Quantas espécies de animais são descobertas por ano?

Gergedanın üç türü ciddi olarak tehlike altında.

Três espécies de rinoceronte estão correndo sério risco de extinção.

Dünyada 2.500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.

Há mais de 2500 tipos de cobras no mundo.

Bu hayatınızı riske atan hastalık türü değildir.

Não é o tipo de enfermidade que põe sua vida em risco.

Tom sana yalan söyleyecek kişi türü değil.

Tom não é o tipo de pessoa que mentiria para você.

- Birçok köpekbalığı türü yok olma tehdidi altındadır.
- Birçok köpek balığı türü yok olma ile tehdit ediliyor.

Muitas espécies de tubarão estão ameaçadas de extinção.

Ülke genelinde ciddi bir grip türü hüküm sürüyor.

Uma forma perigosa da gripe prevalece ao redor do país.

En çok insan ölümünden sorumlu yılan türü olduğunu söylüyor.

Ele diz que ela é responsável por mais mortes humanas do que qualquer outra espécie de cobra no mundo,

Tom kendi hataları için diğerlerini suçlayan kişi türü değildir.

Tom não é o tipo de pessoa que culpa os outros por seus próprios erros.

Dünyada yenilebilir bitkilerin yirmi binden fazla bilinen türü var.

Há mais de vinte mil espécies conhecidas de plantas comestíveis no mundo.

O tapınak türü, başta Mısır olmak üzere tüm Orta Doğu'yu etkiledi.

Esse tipo de templo influenciou todo o Oriente Médio, principalmente o Egito.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

Mas câmaras especiais revelam uma espécie com uma abordagem diferente.