1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Russian
  4. Söyleniyor

Translation of "Söyleniyor" in Russian

0.020 sec.

Examples of using "Söyleniyor" in a sentence and their russian translations:

Tom'un üşüttüğü söyleniyor.

- Говорят, Том простудился.
- Том, похоже, простудился.

Onun öldüğü söyleniyor.

- Говорят, он умер.
- Говорят, он скончался.

Gitmen gerektiği söyleniyor.

Тебе велят идти.

Kadınlara sinirli olmamaları söyleniyor.

Женщинам — перестать так раздражаться.

Mars'ta hayat olmadığı söyleniyor.

Говорят, на Марсе нет жизни.

Onun zengin olduğu söyleniyor.

Говорят, он богат.

Fiyatların yine artacağı söyleniyor.

- Говорят, что цены вновь возрастут.
- Говорят, цены опять вырастут.
- Говорят, цены ещё будут расти.

Onun sırrı bildiği söyleniyor.

Говорят, он знает этот секрет.

Ormanın perili olduğu söyleniyor.

Говорят, что в лесу бродят призраки.

Onun hasta olduğu söyleniyor.

Говорят, он болен.

İngilizlerin tutucu olduğu söyleniyor.

Говорят, англичане консервативны.

Evin perili olduğu söyleniyor.

Говорят, в доме привидения.

Fiyatların tekrar artacağı söyleniyor.

Говорят, что цены вновь возрастут.

Onun tüm parasını kaybettiğini söyleniyor.

Говорят, он потерял все свои деньги.

Bu evin perili olduğu söyleniyor.

Говорят, в этом доме привидения.

Onun bir deha olduğu söyleniyor.

Говорят, он гений.

Bir serabın illüzyon olduğu söyleniyor.

Говорят, мираж - это иллюзия.

Tom Mary'nin Fransızca konuştuğunu söyleniyor.

Том говорит, что Мэри говорила по-французски.

Belediye başkanının rüşvet aldığı söyleniyor.

Говорят, градоначальник берёт взятки.

Onun New York'ta yaşadığı söyleniyor.

Говорят, он живет в Нью-Йорке.

Babasının yabancı bir ülkede öldüğü söyleniyor.

Говорят, его отец умер в чужой стране.

Tom'a bunu kendi başına yapması söyleniyor.

- Тому нужно сказать, чтобы он сам это делал.
- Тому нужно сказать, чтобы он делал это сам.

Onun İspanya hakkında çok şey bildiği söyleniyor.

Говорят, он много знает об Испании.

Bana sık sık etekle iyi görünmediğim söyleniyor.

Мне часто говорят, что юбки мне не идут.

O kuş türlerinin ölme tehlikesi içinde olduğu söyleniyor.

Говорят, что этот вид птиц находится на грани вымирания.

Onun bir sürü eski madeni paraları olduğu söyleniyor.

Поговаривают, у него много старинных монет.

Sık sık dünyanın her hafta bir dil kaybettiği söyleniyor.

Часто говорят, что еженедельно в мире исчезает по одному языку.

Her hafta dünyadaki bir yerde bir dilin tükendiği söyleniyor.

- Говорят, что каждую неделю где-то в мире исчезает язык.
- Говорят, каждую неделю где-то в мире исчезает один язык.

- Tokyo'nun çok güvenli bir kent olduğu söyleniyor.
- Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söyleniyor.
- Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söylenir.

Говорят, что Токио — очень безопасный город.

- İyi bir doktor olduğu söyleniyor.
- Onun iyi bir doktor olduğunu söylüyorlar.

Говорят, он хороший врач.

Onun bir İsviçre banka hesabında gizlenmiş çok fazla parası olduğu söyleniyor.

Говорят, что у него припрятано много денег на счету швейцарского банка.

Japonların tanıdıklarına karşı çok cana yakın oldukları ve tanımadıklarına çok ilgisiz oldukları söyleniyor.

Говорят, что японцы приветливы с теми, кого знают, и равнодушны к посторонним.