1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Russian
  4. Sınıfındaki

Translation of "Sınıfındaki" in Russian

0.034 sec.

Examples of using "Sınıfındaki" in a sentence and their russian translations:

Sınıfındaki herkes ondan hoşlanır.

- Все в её классе её любят.
- Все в классе её любят.

O, sınıfındaki herkese karşı samimidir.

Он дружелюбен ко всем в его классе.

Tom'un sınıfındaki bütün kızlar güzel.

Все одноклассницы Тома красивые.

Tom sınıfındaki hiç kimseyi sevmez.

- Тому никто из его класса не нравится.
- Тому никто в классе не нравится.

Tom'un sınıfındaki herkes onu seviyor.

- Тома все в классе любят.
- Том всем в классе нравится.

Sınıfındaki bütün çocuklardan daha uzun boyludur.

Он выше всех мальчиков в классе.

Sınıfındaki diğer oğlanlar hakkında kötü konuşmamalısın.

Ты не должен говорить дурно о другом мальчике в его классе.

Tom sınıfındaki en uzun boylu çocuk.

Том самый высокий мальчик в своём классе.

Tom sınıfındaki diğer erkeklerle iyi geçinmedi.

Том плохо ладил с другими мальчиками в классе.

Sence sınıfındaki en zeki çocuk kim?

Кого вы считаете самым умным ребенком в вашем классе?

Tom'un sınıfındaki tüm kızlar ona aşık.

Все девочки у Тома в классе в него влюблены.

- Tom sınıfındaki başka bir çocuktan daha uzun boylu.
- Tom, sınıfındaki çocukların hepsinden daha uzun.

- Том выше любого мальчика в своём классе.
- Том выше остальных мальчиков в классе.
- Том выше всех мальчиков в классе.

Tom sınıfındaki diğer öğrencilerden biraz daha yaşlı.

Том немного старше остальных ребят в классе.

Sınıfındaki herhangi bir öğrenci kadar çok çalışır.

Она учится так же старательно, как и другие ученики в классе.

O sınıfındaki başka birinden daha iyi şarkı söyleyebilir.

Она поёт лучше всех в классе.

Tom sınıfındaki diğer çocukların herhangi birinden daha uzun.

Том выше всех детей в классе.

Tom'un sınıfındaki tüm kızlar onun yakışıklı olduğunu düşünüyor.

Все одноклассницы Тома считают его красавчиком.

Tom akıllı bir çocuk. Sınıfındaki en iyi öğrencidir.

Том - умный ребёнок. Он лучший ученик в классе.

Taro sınıfındaki başka bir çocuktan daha iyi gitar çalar.

Таро играет на гитаре лучше, чем любой его одноклассник.

Mary'nin sınıfındaki diğer kızlar onunla giysileri hakkında alay etti.

Девочки из класса Мэри дразнили её за одежду.

O, sınıfındaki herhangi bir öğrenci kadar akıcı şekilde İngilizce konuşmaktadır.

Он так же бегло говорит по-английски, как и любой другой ученик в его классе.

Tom Mary'ye sınıfındaki en yakışıklı erkeğin kim olduğunu düşündüğünü sordu.

Том спросил Марию, кого она считает самым красивым парнем в своём классе.