Translation of "çalışmanın" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "çalışmanın" in a sentence and their spanish translations:

Kaçmaya çalışmanın faydası yok.

No tiene caso tratar de escapar.

Şu an çalışmanın 20. yılındayız

Estamos actualmente en el vigésimo año de trabajo

Öğretmen günlük çalışmanın önemini vurguladı.

La profesora hizo hincapié en la importancia de hacer ejercicio a diario.

Onunla tartışmaya çalışmanın faydası yok.

No tiene caso discutir con él.

Bu çalışmanın tamamlanması 29 gün aldı.

La investigación se completó en 29 días.

Onu ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

No tiene caso que intentes persuadirlo.

Onu inkar etmeye çalışmanın faydası yok.

Es inútil que trates de negarlo.

Bu kadar sıkı çalışmanın manası ne?

¿Cuál es el sentido de trabajar tan duro?

Bu sorunu çözmeye çalışmanın faydası yok.

No tiene caso tratar de resolver este problema.

Bu çalışmanın beyin sarsıntısı ile titreme arasında

significa que ese estudio demostró una conexión

Uzaktan çalışmanın içine kapanık insanların rüyası sanabilirsiniz.

Quizá piensen que el trabajo remoto es el sueño de los introvertidos:

Ancak BM ile çalışmanın başarıya götüreceğini söyleyebilirim.

pero les aseguro que trabajar con la ONU puede conducir al éxito.

Eğer yorgun hissediyorsan çalışmanın hiçbir anlamı yok.

No tiene caso estudiar si te sientes cansado.

Tom'u ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.

No merece la pena intentar convencer a Tom.

Tom ders çalışmanın dışında herhangi bir şey yapar.

Tom hace cualquier cosa menos estudiar.

Onun hakkında onu ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

- Es inútil intentar convencerle de eso.
- Es inútil tratar de convencerlo de eso.

Onu ikna etmeye çalışmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum.

Yo pienso que no sirve de nada intentar convencerle.

Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir anlamı yok.

Yo pienso que no sirve de nada intentar convencerle.

Bu zehirli sürüngeni yakalamaya çalışmanın en iyi yolu nedir?

¿Cuál es el mejor modo de atrapar a este reptil venenoso?

Çünkü her gün gidip onu takip etmeye çalışmanın yoruculuğu,

Porque el desgaste de ir todos los días, rastrearla…