Translation of "Arkadaşımı" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Arkadaşımı" in a sentence and their spanish translations:

- Arkadaşımı bekliyorum.
- En arkadaşımı bekliyorum.

- Estoy esperando a mi amiga.
- Estoy esperando a mi amigo.

Arkadaşımı bekliyorum.

Estoy esperando a mi amiga.

Bir çocukluk arkadaşımı,

y al haber perdido a un amigo de la infancia,

Erkek arkadaşımı bekliyorum.

Estoy esperando a mi novio.

Kız arkadaşımı bekliyorum.

Estoy esperando a mi novia.

Bir arkadaşımı arıyorum.

- Estoy buscando a un amigo mío.
- Estoy buscando a una amiga mía.

- Hastanede arkadaşımı ziyaret etmeliyim.
- Hastanedeki arkadaşımı ziyaret etmeliyim.

Tengo que visitar a mi amigo en el hospital.

Ve arkadaşımı kaybetmekle başladı.

y un amigo caído.

Japonya'daki arkadaşımı arayabilir miyim?

¿Puedo llamar a mi amigo en Japón?

Ailem kız arkadaşımı tanıyor.

Mis padres conocen a mi novia.

Kız arkadaşımı gerçekten özlüyorum.

Echo mucho de menos a mi novia.

Erkek arkadaşımı çalmaya çalıştı.

Intentó quitarme el novio.

Hastanedeki arkadaşımı ziyaret etmeliyim.

Tengo que visitar a mi amigo que está en el hospital.

Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.

Estoy comenzando a extrañar a mi novia.

Bir arkadaşımı görmeye gittim.

Fui a ver a un amigo.

Biseksüel erkek arkadaşımı seviyorum!

Amo a mi novio bisexual.

Kız arkadaşımı öptüğünü duyuyorum.

Oí que besaste a mi novia.

- Arkadaşımı bekliyorum.
- Tomdaşımı gözlüyorum.

- Estoy esperando a mi amiga.
- Estoy esperando a mi amigo.

Ben arkadaşımı terk edemem.

- No puedo abandonar a mi amiga.
- No puedo abandonar a mi amigo.

Kalabalıkta eski bir arkadaşımı gördüm.

Vi a un viejo amigo mío entre la multitud.

Şimdi kız arkadaşımı görebilir miyim?

¿Puedo ver ahora a mi novia?

Arkadaşımı uğurlamak için havaalanına gittim.

Fui al aeropuerto a despedir a un amigo.

Hastanedeki bir arkadaşımı ziyaret edeceğim.

Voy a visitar a un amigo mío que está en el hospital.

Ben arkadaşımı tren istasyonunda bıraktım.

Despedí a mi amigo en la estación.

Bir arkadaşımı evlenmekten vazgeçirmeye çalıştım.

Intenté convencer a un amigo de que no se casase.

İstasyona geldikten sonra arkadaşımı aradım.

Al llegar a la estación, telefoneé a mi amigo.

Dün eski bir arkadaşımı gördüm.

Ayer vi a un viejo amigo mío.

Başarısını kutlamak için arkadaşımı aradım.

Llamé a mi amigo para felicitarlo por su éxito.

Arkadaşımı uğurlamak için istasyona gittim.

Fui a la estación para despedir a un amigo.

Bir arkadaşımı seninle tanıştırmak istemiştim.

Quisiera presentarte a un amigo mío.

Arkadaşımı ziyaret etmek için Berlin'e gideceğim.

Voy a Berlín a visitar a mi amigo.

Arkadaşımı ziyaret etmek için Berlin'e gidiyorum.

Voy a Berlín a visitar a mi amigo.

Şimdiki kız arkadaşımı spor salonunda tanıdım.

Conocí a mi novia actual en el gimnasio.

Eski arkadaşımı gördüğüme gerçekten memnun oldum.

Me puse muy contento de ver a mi viejo amigo.

Gelecek hafta arkadaşımı ziyaret etmek istiyorum.

La próxima semana quiero visitar a mi amigo.

Eski arkadaşımı görmek beni çok mutlu etti.

Me puse muy contento de ver a mi viejo amigo.

Burası ilk buluşmamızda kız arkadaşımı götürdüğüm yer.

Aquí es donde llevé a mi novia en nuestra primera cita.

En iyi arkadaşımı bir trafik kazasında kaybettim.

- Perdí a mi mejor amigo en un accidente de tránsito.
- Perdí a mi mejor amiga en un accidente de tránsito.

Erkek arkadaşımı o kadar çok özlüyorum ki!

¡Extraño tanto a mi novio!

Ben arkadaşımı yarım saat bekledim, ama o gelmedi.

Esperé a mi amigo durante media hora, pero no apareció.

Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.

Quiero aprender a hablar hawaiano, para así poder impresionar a mi novia.

Az önce bir trafik kazasında en iyi arkadaşımı kaybettim.

Acabo de perder a mi mejor amigo en un accidente de tránsito.

- Arkadaşımı istasyona kadar uğurladım.
- İstasyona kadar arkadaşıma refakat ettim.

Despedí a mi amigo en la estación.

- Arkadaşımı uğurlamak için istasyona gittim.
- Arkadaşımla vedalaşmak için istasyona gittim.

- Fui a la estación para despedir a un amigo.
- Fui a la estación a despedirme de mi amigo.

Onun yüzündeki bir şey bana gerçekten eski bir erkek arkadaşımı hatırlattı.

Algo en su cara me recordaba verdaderamente a un viejo novio mío.

Ve on altı yıl boyunca en iyi arkadaşım olarak gördüğüm bir silah arkadaşımı kaybettim . "

y un compañero de armas durante dieciséis años a quien consideraba mi mejor amigo ".

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

Entro en la tienda, ¿y a quién veo? Un amigo americano, que inmediatamente empieza a contarme lo que ha sido de él desde que nos encontramos por última vez.