Translation of "Bırakarak" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Bırakarak" in a sentence and their spanish translations:

Kokusunu bırakarak gücünü afişe ediyor.

Promociona su poder con el aroma.

O, onu yalnız bırakarak caddenin karşısına koştu.

Corrió al otro lado de la calle, dejándola sola.

Babam büyük bir miktar para bırakarak öldü.

Mi padre murió dejando una gran suma de dinero.

Tom Mary'yi John'la tek başına bırakarak gitti.

Tom se fue, dejando a Mary sola con John.

Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak çıktılar.

Tom y Mary se fueron, dejando a John solo.

Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak odadan çıktılar.

Tom y Mary se marcharon de la habitación, dejando a John solo.

Tom Mary ve John'u yalnız bırakarak yola çıktı.

Tom se marchó, dejando a Mary y John solos.

Kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.

dejan un conjunto de gente que los supera ampliamente.

Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün.

Volviste al campamento dejándome solo en el bosque primaveral.

Servilius'un süvarilerini devre dışı bırakarak, etkin bir biçimde bütün Konsül ordusunu nötralize ediyor.

Al eliminar a la caballeria de Servilius, Hannibal neutralizó efectivamente a su ejército consular entero.