Translation of "Babamla" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Babamla" in a sentence and their spanish translations:

Babamla 1996 Olimpiyatlarını

Y recuerdo, una vez más, ver la tele con mi padre.

Babamla gurur duyuyorum.

Estoy orgulloso de mi padre.

Babamla birlikte profesyonel güreş

Crecí mirando lucha libre profesional

O, babamla tanıştığını söylüyor.

- Dice que conoció a mi padre.
- Él dice que conoció a mi padre.

Babamla balığa gitmeyi severim.

Me gusta ir a pescar con mi papá.

Dün babamla konuştun mu?

¿Hablaste ayer con mi padre?

Dün babamla konuştunuz mu?

¿Hablasteis ayer con mi padre?

Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.

No puedo hablar con mi padre sin perder los estribos.

Seni babamla tanıştırmak istiyorum.

Me gustaría presentarte a mi padre.

Babamla çok gurur duyuyorum.

Estoy muy orgulloso de mi padre.

- Babamla Fuji dağına gittiğimde sekiz yaşındaydım.
- Babamla Fuji Dağ'ına gittiğimde sekiz yaşındaydım.

Tenía ocho años cuando subimos con mi padre al monte Fuji.

babamla televizyonda boks maçları izlemeyi severdim.

me encantaba ver los deportes en la tele, sobretodo el boxeo, con mi padre.

Ben annem ve babamla gurur duyuyorum.

Estoy muy orgulloso de mis padres.

Babamla Fransızca, annemle de İngilizce konuşuyorum.

Hablo en francés con mi padre y en inglés con mi madre.

Babamla birlikte ava gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

- Estoy ansioso por ir a cazar con mi padre.
- Estoy deseando irme a cazar con mi padre.

Babamla ben bazen balık tutmaya gideriz.

Mi padre y yo vamos a pescar de vez en cuando.

Ben sık sık babamla birlikte sinemaya gittim.

Yo iba a menudo a ver películas con mi padre.

Ben bir çocukken babamla balık tutmaya giderdim.

- Solía ir a pescar con mi padre cuando era un niño.
- Solía ir a pescar con mi padre cuando era una niña.

Çocukken sık sık babamla birlikte balığa gittim.

Cuando niño iba a menudo a pescar con mi padre.

O, babamla konuşurken, o onun sözünü kesti.

Ella lo interrumpió mientras hablaba con mi padre.

Keşke o, ölmeden önce babamla daha fazla zaman geçirebilseydim.

Ojalá hubiera podido pasar más tiempo con mi padre antes de que muriera.