Translation of "Denizde" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Denizde" in a sentence and their spanish translations:

Denizde yüzmeye gittim.

Fui a nadar al mar.

Gemi denizde battı.

El barco se sumergió en el mar.

Denizde adalar var.

Hay islas en el mar.

Balık denizde yaşar.

Los peces viven en el mar.

Denizde yüzmeye gittik.

Fuimos a nadar al mar.

Denizde adalar vardı.

Había islas en el mar.

Biz denizde yüzdük.

- Nosotros nadamos en el mar.
- Nadábamos en el mar.

- Birçok erkek denizde öldü.
- Birçok insan denizde öldü.

Muchos hombres murieron en el mar.

Denizde yüzerken dikkatli olmalısın.

Debes tener cuidado nadando en el mar.

Bazı çocuklar denizde yüzüyor.

- Algunos niños están nadando en el mar.
- Algunos niños nadan en el mar.

Birçok erkek denizde öldü.

Muchos hombres murieron en el mar.

Birçok insan denizde öldü.

Muchas personas murieron en el mar.

O, denizde babasını kaybetti.

Perdió a su padre en el mar.

Geceleyin denizde değiller miydi?

¿No están en el mar durante la noche?

Denizde şiddetli bir fırtına vardı.

Hubo una tormenta violenta en el mar.

Ben denizde geminin battığını gördüm.

Vi el barco hundirse en el mar.

Ben her gün denizde yüzerim.

Me baño en el mar cada día.

Birçok adam denizde hayatını kaybetti.

Muchos hombres han perdido su vida en el mar.

Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

La mayoría de las criaturas del mar son afectadas por la contaminación.

Bir gün, Atlantis adası denizde kayboldu.

Un día, la isla de la Atlántida desapareció en el mar.

Bazı balıklar nehirlerde yaşar, diğerleri denizde.

Algunos peces viven en los ríos, otros en el mar.

Bu, denizde yaşayan bir hayvan türüdür.

Este es un tipo de animal que vive en el mar.

Çocukken sık sık denizde yüzmeye giderdim.

Cuando yo era un niño, iba muy seguido a nadar al mar.

Gnaeus'un planı denizde ki harekata konsantre olmak.

El plan de Cneo es concentrar sus esfuerzos en el mar.

Bırakın Türkiye'yi hiçbir kapalı denizde tsunami olmaz

Deje que el mar frente a Turquía no tenga tsunami

Iniyorlar ... sonra karanlık denizde yeniden gözden kayboluyorlar.

y reliquias sagradas ... luego desaparecen a través del mar oscuro.

Uyandığımız zaman, açık denizde akıntıya kapılıp sürükleniyorduk.

Cuando nos despertamos, estábamos a la deriva en mar abierto.

Geçen yıl, o, denizde üç ay geçirdi.

- El año pasado él pasó tres meses en el mar.
- El año pasado, él pasó tres meses en el mar.

Bugün hava sıcak bu yüzden denizde yüzebilirsin.

- Hoy hace calor, así que puedes bañarte en el mar.
- Hoy hace calor, así que puedes nadar en el mar.

Balina denizde yaşayan çok büyük bir memelidir.

La ballena es un mamífero muy grande que vive en el mar.

Ve küresel olarak denizde 200 şamandıradan az var.

y hay menos de 200 boyas en el agua a nivel global.

Bozma moralini John. Denizde daha çok balık var.

Anímate, John. Hay más peces en el río.

Denizde geçirecekleri üç yıl için yeteri kadar erzak aldılar.

Se hicieron de suficientes provisiones para tres años en la mar.

Ay döngüsü, geceleyin denizde yaşanan pek çok dramın ritmini belirler.

El ciclo lunar determina el ritmo de los muchos dramas del mar a la noche.