Translation of "Dişlerini" in Spanish

0.110 sec.

Examples of using "Dişlerini" in a sentence and their spanish translations:

Dişlerini fırçala.

- Cepíllese los dientes.
- Cepíllense los dientes.
- Cepíllate los dientes.

Dişlerini fırçala!

- ¡Lávate los dientes!
- ¡Cepíllate los dientes!

Dişlerini temizle!

¡Lávate los dientes!

- Çocuklar dişlerini fırçalıyorlar.
- Oğlanlar dişlerini fırçalıyorlar.

- Los chicos se cepillan los dientes.
- Los niños se cepillan los dientes.

Dişlerini fırçaladın mı?

- ¿Ya te has cepillado los dientes?
- ¿Ya te limpiaste los dientes?
- ¿Ya te lavaste los dientes?

Git dişlerini fırçala.

- Andá a lavarte los dientes.
- Idos a cepillar los dientes.
- Ve a cepillarte los dientes.
- Ve a lavarte los dientes.
- Andá a cepillarte los dientes.
- Váyanse a cepillarse los dientes.
- Váyanse a lavar los dientes.

O dişlerini fırçalar .

Él se cepilla los dientes.

Tom dişlerini sıktı.

Tom apretó los dientes.

Dişlerini temiz tutmalısın.

Debes mantener tus dientes limpios.

Hiç dişlerini fırçaladın mı?

¿Alguna vez te has cepillado los dientes?

Tom takma dişlerini çıkardı.

Tom se sacó su dentadura postiza.

Tom uykusunda dişlerini biler.

Tom rechina sus dientes mientras duerme.

Ben onların dişlerini çekmiyorum.

- No les voy a arrancar los dientes.
- No les voy a extraer los dientes.

Taro, git dişlerini fırçala.

Taro, ve a lavarte los dientes.

Git ve dişlerini fırçala.

Ve a lavarte los dientes.

Hatta bazen dişlerini parmaklarıyla fırçalıyorlar.

y a veces usan su dedo para cepillarse los dientes.

Taro, git ve dişlerini fırçala.

Taro, ve a lavarte los dientes.

Her yemekten sonra dişlerini fırçala.

Cepíllate los dientes después de cada comida.

O, dişlerini nasıl fırçalayacağını biliyor.

Se sabe cepillar los dientes.

- Tom dişlerini fırçaladı.
- Tom dişini fırçaladı.

Tom se cepilló los dientes.

Dikkatli ol yoksa vitesin dişlerini kırarsın!

Cuidado que puede romper los dientes de los engranajes.

- Dişlerini fırçalamayı unutma.
- Dişlerinizi fırçalamayı unutmayın.

No te olvides de lavarte los dientes.

O, her sabah dişlerini fırçaladığını söylüyor.

Ella dice que se lava los dientes todas las mañanas.

Sen zaten kendi dişlerini fırçalamadın mı?

¿Ya te limpiaste los dientes?

Dişlerini buraya koymalısınız, dişler eldivenin içinden geçer

la acercan, y los colmillos atraviesan el látex.

Dişlerini buraya koymalısınız. Dişleri eldivenin içinden geçer

los colmillos atraviesan el látex

Dişlerini günde en az iki kere fırçalamalısın.

- Hay que cepillarse los dientes al menos dos veces al día.
- Deberías cepillarte los dientes al menos dos veces al día.

Her yemekten sonra dişlerini fırçalama alışkanlığı edinmelisin.

Deberías hacerte el hábito de cepillarte los dientes después de cada comida.

Tom her zaman yemeklerden sonra dişlerini fırçalar.

Tom se cepilla siempre los dientes después de comer.

- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişlerinizi iyi fırçalıyor musunuz?

¿Te lavas bien los dientes?

- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun?

- ¿Te estás cepillando bien los dientes?
- ¿Te cepillas bien los dientes?

Yüzyıllar önce evli Japon kadınlar kendilerini güzelleştirmek için dişlerini karartırlardı.

Hace cientos de años, las mujeres casadas japonesas se ennegrecían los dientes para embellecerse.

Tom haftada en az üç kez dişlerini diş ipiyle temizler.

Tom se limpia sus dientes con hilo dental al menos tres veces a la semana.