Translation of "Göle" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Göle" in a sentence and their spanish translations:

Git göle atla.

- Anda y tírate al lago.
- Vete a hacer gárgaras.

Hadi göle gidelim.

Conduzcamos hacia el lago.

Sonunda göle ulaştık.

Finalmente llegamos al lago.

Nehir bir göle boşalmaktadır.

El río desemboca en un lago.

Biz sonunda göle vardık.

Por fin, llegamos al lago.

Ay ışığı göle yansımıştı.

La luz de la luna se reflejaba en el lago.

Adam flütü göle attı.

El hombre arrojó su flauta al lago.

O onu göle götürdü.

Ella lo llevó al lago.

Kürek çekmek için göle gittik.

Fuimos al lago a remar en bote.

O otel göle çok yakın.

Ese hotel está muy cerca del lago.

O otel göle çok yakındı.

Ese hotel estaba muy cerca del lago.

Bir müddet yürüyerek göle geldik.

Después de caminar un rato, llegamos al lago.

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

Mucho cuidado en un lago congelado.

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

Mucho cuidado en un lago congelado.

Kısa bir yürüyüş beni göle getirdi.

Una pequeña caminata me trajo al lago.

Bizimle birlikte göle gitmek ister misiniz?

¿Te gustaría ir al lago con nosotras?

O, her sabah göle yüzmeye gitti.

Iba a nadar al lago todas las mañanas.

Öğle yemeği yemek için göle gideceğiz.

Iremos al lago a almorzar.

Biz göle varır varmaz yüzmeye başladık.

En cuanto llegamos al lago nos pusimos a nadar.

Geçen yaz kaldığımız otel göle yakındır.

El hotel en el que nos quedamos el verano pasado está cerca del lago.

Prenses, ejderhanın beslenmesi için göle gönderildi.

Enviaron a la princesa al lago para alimentar al dragón.

Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.

Parece que toda el área es un lago congelado.

Yaklaşık bir saatlik yürüyüş bizi göle getirdi.

Aproximadamente una hora de caminata nos llevó al lago.

Tom göle yakın bir kat mülkiyeti aldı.

Tom compró un condominio cerca del lago.

Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.

Bien, tomaré varias de estas e iré al lago congelado.

Ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.

ir a ese lago congelado y hacer un hoyo para pescar algo.

Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.

Cuando acabe de escribir la carta, te llevaré al lago que está unas dos millas más allá de la colina.