Translation of "Jack" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Jack" in a sentence and their spanish translations:

Jack güvenebilirsiniz.

Puedes contar con Jack.

- Jack İngilizce konuşur.
- Jack, İngilizce bilmektedir.

Jack habla inglés.

- Jack, resim yapmakla ilgilenir.
- Jack resimle ilgileniyor.

A Jack le interesa la pintura.

- Jack hızlı araba sürmez.
- Jack hızlı sürmez.

Jack no conduce rápido.

Jack arkadaşlarımdan biridir.

Jack es uno de mis amigos.

Benim adım Jack.

Me llamo Jack.

Jack pullar toplar.

Jack colecciona sellos.

Jack orada değil.

Jack no está aquí.

Jack, babasına benzer.

Jack se parece a su padre.

Jack hasta görünüyor.

Jack parece estar enfermo.

Jack erken kalkar.

- Jack se levanta temprano.
- Jack es un madrugador.

Jack Fransızca konuşabilir.

Jack sabe hablar francés.

Jack, burada değil.

Jack no está aquí.

Tom Jack kadar uzundur.

Tom es tan alto como Jack.

Jack 10 Ağustos'ta doğdu.

Jack nació el diez de agosto.

Bir şey değil, Jack!

¡De nada Jack!

Jack çocuklarına çok serttir.

Jack es muy severo con sus hijos.

Jack paltosunun tozunu fırçaladı.

Jack se sacudió el polvo de su abrigo.

Jack mektuplarıma cevap vermeyecektir.

Jack no contesta mis cartas.

Jack on Ağustosta doğdu.

Jack nació el diez de agosto.

Jack geçen yıl okuldaydı.

Jack estaba en la escuela el año pasado.

- Ben Jack.
- Ben Jack'im.

Soy Jack.

- Jack benden üç yaş daha büyük.
- Jack benden üç yaş büyük.

Jack es tres años mayor que yo.

Mary Jack kadar hızlı yüzer.

Mary nada igual de rápido que Jack.

Jack Dorsey benden nefret eder.

Jack Dorsey me odia.

Jack tüm çocuklar tarafından güldürüldü.

Todos los niños se rieron de Jack.

Jack bu sefer kesin başaracak.

Jack de seguro lo logrará esta vez.

Jack sınıfında en uzun çocuk.

Jack es el niño más alto de su clase.

Jack sınıftaki en zeki çocuktur.

- Jack es el chavo más inteligente de la clase.
- Jack es el chico más inteligente de la clase.

Jack, derinden pişman olmuş gibi görünüyor.

Jack parece lamentarlo profundamente.

Jack matematik sınavında hiç hata yapmadı.

Jack no cometió ningún error en el examen de matemática.

Jack kompozisyonunda bir sürü hata yaptı.

Jack cometió muchos errores en su composición.

Jack arkadaşı için bir hediye aldı.

Jack le compró un regalo a su amigo.

Jack yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olabilir.

Jack quizás tomó mi paraguas por error.

Jack geçen ay altı sınavı vardı.

Jack tuvo seis exámenes el mes pasado.

Jack White ve Karen Elson boşanıyorlar.

Jack White y Karen Elson están divorciados.

Jack rezervasyonları iptal etmeye karar verdi.

Jack decidió cancelar la reserva.

Jack matematik testinde hiç hata yapmadı.

Jack no tuvo errores en la prueba de matemáticas.

Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul.

Jack está ocupado cocinando para nosotros.

Jack altı yıldır New York'ta yaşıyor.

Jack lleva seis años viviendo en Nueva York.

Jack elli mil yürümekten dolayı yorgundu.

Jack estaba cansado por haber caminado cincuenta millas.

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?

¿Quién estuvo en la fiesta aparte de Jack y María?

Jack ve Bill çok iyi arkadaşlardı.

Jack y Bill eran muy buenos amigos.

Mary odaya girdiğinde Jack aniden konuşmayı kesti.

Jack dejó de hablar de repente cuando Mary entró en la habitación.

Birdenbire, Jack kendisine ne olduğunu fark etti.

De repente, Jack se dio cuenta de lo que le había ocurrido.

Jack gezisi hakkındaki hikayeleri ile beni sıkıyor.

Jack me aburre con las historias sobre su viaje.

- Jack, evde bir kedi ve bir papağan bakıyor.
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan besliyor.

Jack tiene un gato y un loro en su casa.

Jack burada değil. O zamanki otobüsünü kaçırmış olabilir.

Jack no está aquí. Debe de haber perdido su autobús habitual.

Jack asla yalan söylemediğini söyledi fakat yalan söylüyordu.

Jack dijo que nunca mentía, pero estaba mintiendo.

Jack ve ben cumartesi günleri ofiste sırayla çalışmayı kabul ettik.

Jack y yo acordamos trabajar en la oficina por turnos los sábados.

Jack her zaman diğerlerinin hatalarını bulur. Herkesin ondan kaçınmasının nedeni budur.

Jack siempre le encuentra defectos a los demás. Es por eso que todos lo evitan.

- Jack, yeni bir bisiklet satın almayı göze alamaz.
- Jack'in yeni bir bisiklet satın almak için parası yok.

Jack no se puede costear una bicicleta nueva.

- Nancy Jack'le evlenecek kadar aptal olamaz.
- Nancy Jackl'le evlenilmeyeceğini bilecek kadar akıllıdır.
- Nancy Jack ile evlenmeyecek kadar mantıklıdır.

Nancy no es tan tonta como para casarse con Jack.