Translation of "Kırdı" in Spanish

0.030 sec.

Examples of using "Kırdı" in a sentence and their spanish translations:

- O, pencereyi kırdı.
- Pencereyi kırdı.
- Camı kırdı.

Él rompió la ventana.

Burnumu kırdı!

¡Él me rompió la nariz!

- Kız camı kırdı.
- Kız pencereyi kırdı.

La chica rompió la ventana.

- Tom rekoru kırdı.
- Tom plağı kırdı.

Tom rompió el récord.

Tom pencereyi kırdı.

Tom rompió la ventana.

Kazada boynunu kırdı.

Se rompió el cuello en el accidente.

O, rekoru kırdı.

- Él batió el record.
- Él rompió el récord.

O, rekor kırdı.

Él batió el record.

Hırsız pencereyi kırdı.

El ladrón rompió la ventana.

Şarkıcı pencereleri kırdı.

El cantante rompió las ventanas.

O kalbimi kırdı.

Ella me rompió el corazón.

Tom burnumu kırdı.

Tom me rompió la nariz.

Kız camı kırdı.

- La chica rompió la ventana.
- La niña rompió la ventana.

Vazoyu kim kırdı?

¿Quién ha roto el jarrón?

Kız pencereyi kırdı.

- La chica rompió la ventana.
- La muchacha rompió la ventana.

Biri pencereyi kırdı.

Alguien rompió la ventana.

Tom gözlüğünü kırdı.

Tom rompió sus gafas.

John pencereyi kırdı.

John rompió la ventana.

Bunu kim kırdı?

- ¿Quién rompió esto?
- ¿Quién lo rompió?

Bardağı kim kırdı?

- ¿Quién quebró esa taza?
- ¿Quién rompió la taza?

Onu kim kırdı?

¿Quién lo rompió?

Bu gerçekten kalbimi kırdı,

Eso me rompe el corazón

Düşen at boynunu kırdı.

El caballo se rompió el cuello al caerse.

Kayak yaparken bacağını kırdı.

Él se rompió la pierna esquiando.

Kulplu bardağı kim kırdı?

¿Quién rompió la taza?

Kasıtlı olarak vazoyu kırdı.

Rompió el florero a propósito.

O cevizi dişleriyle kırdı.

Él partió la nuez con los dientes.

Pencereyi dün kim kırdı?

¿Quién rompió la ventana ayer?

O dünya rekoru kırdı.

- Él batió el récord mundial.
- Él rompió el récord mundial.

Bacağındaki kemiklerden birini kırdı.

Se rompió uno de los huesos de su pierna.

O, sol kolunu kırdı.

- Se rompió el brazo izquierdo.
- Él se quebró el brazo izquierdo.
- Él se rompió el brazo izquierdo.

Tom kasten camı kırdı.

Tom rompió la ventana a propósito.

Tom onun burnunu kırdı.

Tom se rompió la nariz.

Bir de fincan kırdı.

Además, ella rompió la taza.

Kahve makinesini kim kırdı?

¿Quién rompió la cafetera?

Tom Mary'nin kupasını kırdı.

Tomás le rompió la taza a María.

John dün camı kırdı.

Ayer John rompió la ventana.

Tom dünya rekoru kırdı.

- Tom rompió el récord mundial.
- Tom batió el récord mundial.

Biri bu tabağı kırdı.

- Alguien ha roto este plato.
- Alguien rompió este plato.

Bu camı kim kırdı?

¿Quién ha roto esta ventana?

Kim bu pencereyi kırdı?

¿Quién ha roto esta ventana?

Çocuklardan biri kilidi kırdı.

Uno de los niños rompió el candado.

O bir pencere kırdı.

Él rompió una ventana.

Haber onun kalbini kırdı.

La noticia le rompió el corazón.

- Camı kim kırdı? Gerçeği söyle.
- Camı kim kırdı? Doğruyu söyle.

¿Quién ha roto la ventana? Di la verdad.

- Sakarlık yüzünden bir vazo kırdı.
- Beceriksizlik yüzünden bir vazo kırdı.

Ella rompió una jarra por torpeza.

Düştü ve sol bacağını kırdı.

Ella se cayó y se rompió la pierna izquierda.

Bir beyzbol maçında bacağını kırdı.

Se rompió la pierna en el juego de béisbol.

Camı kim kırdı? Gerçeği söyle.

¿Quién ha roto la ventana? Di la verdad.

Joan kazada sol kolunu kırdı.

Joan rompió su brazo izquierdo en el accidente.

O kasıtlı olarak pencereyi kırdı.

- Él rompió la ventana a propósito.
- Él rompió una ventana a propósito.

O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.

- Él rompió la ventana a propósito.
- Él ha roto la ventana intencionadamente.
- Él rompió una ventana a propósito.

Buzda düştü ve kolunu kırdı.

Se cayó en el hielo y se rompió el brazo.

Onun sözleri onun kalbini kırdı.

- Lo que le dijo la puso requete triste.
- Lo que le dijo él la puso requete triste.

Jake bu pencereyi dün kırdı.

Fue ayer cuando Jake rompió la ventana.

O, pencereyi kasıtlı olarak kırdı.

Ella rompió la ventana a propósito.

Tom kazada sağ kolunu kırdı.

Tom se rompió el brazo derecho en el accidente.

Tom iki bacağını da kırdı.

Tom se rompió las dos piernas.

O, futbol oynarken kolunu kırdı.

Él se rompió el brazo jugando al fútbol.

O, pencereyi ne zaman kırdı?

- ¿Cuándo rompió ella esa ventana?
- ¿Cuándo rompió la ventana?

Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.

Desgraciadamente él se rompió la pierna en el accidente.

Tom düştü ve kolunu kırdı.

Tom se cayó y se rompió el brazo.

Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı.

Tom se rompió el cuello al caer por un tramo de las escaleras.

O, kupayı düşürdü ve kırdı.

Dejó caer la copa y se rompió.

Tom üç tane tabak kırdı.

Tom rompió tres platos.

O, yeni bir dünya rekoru kırdı.

Ella estableció un nuevo récord mundial.

Komşunun oğlu avlunun bütün bitkilerini kırdı.

El hijo de la vecina rompió todas las plantas del patio.

Biri kilidi kırdı ve bisikletimi çaldı.

Alguien rompió el candado y robó mi bicicleta.

Tom bir kayak kazasında boynunu kırdı.

- A Tom se le rompió el cuello en un accidente de esquí.
- Tom se rompió el cuello en un accidente de esquí.

Çocuk bisikletten düştü ve kafatasını kırdı.

El muchacho se cayó de la bicicleta y se fracturó el cráneo.

Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.

Tom rompió la montura de sus gafas cuando estas se le cayeron.

Joan bu kazada sol elini kırdı.

Joan se rompió la mano izquierda en el accidente.

Bir kaza geçirdi ve bacağını kırdı.

Él tuvo un accidente y se fracturó la pierna.

Erkek kardeşim ağaçtan düşüp bacağını kırdı.

Mi hermano se cayó del árbol y se rompió una pierna.

O sadece öfkesini göstermek için tabağı kırdı.

Ella rompió el plato a propósito solo para mostrar su rabia.

O iki kaburga kırdı ve akciğerini patlattı.

Él se rompió dos costillas y se perforó el pulmón.

Vazoyu beni rahatsız etmek için kasten kırdı.

Ella rompió el florero a propósito para molestarme.

Onun hamile olup olmadığını sorduğunda pot kırdı.

Él metió la pata cuando le preguntó si estaba embarazada.

Tom çatıdan düştü ve üç kaburgasını kırdı.

- Tom se cayó del techo y se rompió tres costillas.
- Tom se cayó de techo y se quebró tres costillas.

Onu yiyecek için yalvarmasını görmek kalbimi kırdı.

Se me partió el corazón al verla pidiendo comida.

- Bu camı kim kırdı bilmek istiyorum.
- Bu pencereyi kim kırdı bilmek istiyorum.
- Pencereyi kimin kırdığını bilmek istiyorum.

Quiero saber quién ha roto esta ventana.

Kate kaba şekilde gitmesini isteyerek onun kalbini kırdı.

Kate le rompió el corazón al pedirle de forma grosera que se marchase.

Erkek çocuk geçen hafta sonu beyzbol topu ile camı kırdı.

El niño rompió la ventana con una pelota de béisbol el fin de semana pasado.

Tom kazara Mary'nin en sevdiği heykelciğini rafa attı ve kırdı.

Tom tumbó la figurilla preferida de Mary del estante sin querer y la rompió.

Noel'den birkaç hafta önce Tom sağ bacağını kırdı ve hastaneye götürüldü.

- Tom se rompió la pierna y fue llevado al hospital una pocas semanas antes de Navidad.
- Tom se rompió la pierna derecha y fue llevado al hospital unas semanas antes de Navidad.