Translation of "Kalmasını" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Kalmasını" in a sentence and their spanish translations:

Tom'un kalmasını istedim.

Quería que Tom se quedara.

Ona kalmasını söyledim.

Le dije que se quedase.

Tom'un yalnız kalmasını istemiyorum.

No quiero que Tom esté solo.

Kimsenin aç kalmasını istemedim.

No quería que nadie pasara hambre

Tom'dan kalmasını rica ettim.

- Le pedí a Tom que se quedara.
- Le pedí a Tom que se quedase.

Tom köpeğe kalmasını söyledi.

Tom le dijo al perro que se quedara.

Ama ben benimle kalmasını istemiyorum.

Pero no quiero que permanezca en mí.

çünkü mevcut durumun kalmasını istiyorlar.

porque quieren que las cosas permanezcan como están.

Tom Mary'den kalmasını rica etti.

Tom le pidió a Mary que se quedara.

Tom'a Mary'den uzak kalmasını söyledim.

Le dije a Tom que se mantuviera lejos de María.

O, onun kalmasını rica etti.

- Ella le rogó que se quedase.
- Ella le suplicó que se quedase.

Doktor ona evde kalmasını önerdi.

El médico le aconsejó que se quedara en casa.

Tom, Mary'ye sessiz kalmasını söyledi.

Tom le dijo a Mary que estuviera callada.

Onun sert cezalara maruz kalmasını sağladı.

lo sometió a castigos brutales.

Bireysel fedakârlık, koloninin ayakta kalmasını sağlıyor.

El sacrificio individual asegura la supervivencia de la colonia.

Tom'un kalmasını ve yardım etmesini istiyoruz.

Queremos que Tom se quede y ayude.

Öğretmen okuldan sonra onun kalmasını sağladı.

El profesor le hizo quedarse después de clase.

Tom, Meryem'in evde çocuklarla kalmasını istedi.

Tom quería que María se quedara en casa con los niños.

O, onun daha fazla kalmasını istemedi.

Ella no quiso que se quedara más tiempo.

O, onun daha uzun kalmasını istedi.

Ella quería que él se quedara más tiempo.

Onun kalmasını istedi fakat o istemedi.

Él le preguntó a ella si quería quedarse, pero ella no quiso.

Tom sürücüye para üstünün kalmasını söyledi.

Tom le dijo al taxista que guardara el cambio.

Bugüne kadar ayakta kalmasını o bakımlar sağladı

se preocupó por él para sobrevivir hasta hoy

O onun kalmasını istedi fakat o istemedi.

Ella le pidió que se quedara, pero él no quería.

Tom, Mary'nin biraz daha uzun kalmasını söyledi.

Tom quería que Mary se quedara un poco más.

Tom Mary'nin kalmasını ya da gitmesini umursamıyor.

A Tom no le importa si Mary se queda o se va.

Tom Mary'den onunla sonsuza kadar kalmasını istedi.

Tom quería que Mary se quedara con él para siempre.

Tom Mary'nin kalmasını rica etti, ama o istemedi.

Tom le pidió a Mary que se quede, pero ella no quiso.

Yeniden seçilebilmek için milyonlarca yoksul Venezüellalının memnun kalmasını sağlamalıydı

A fin de ser reelecto, necesitaba mantener felices a millones de venezolanos pobres.

Tom gitmek istedi ama Mary biraz daha kalmasını istedi.

Tom quería irse, pero Mary quería quedarse un poco más.

O, ona iki gün daha yatakta kalmasını tavsiye etti.

Le aconsejó que se quedara en cama dos días más.

O onun kalmasını rica etti fakat o işe gitmek zorundaydı.

Ella le pidió que se quedase, pero él tenía que irse a trabajar.

- Tom Mary'nin kalması için yalvardı.
- Tom Mary'den kalmasını rica etti.

Tom le pidió a Mary que se quedara.

Tom Mary'den kendisi geri dönünceye kadar olduğu yerde kalmasını istedi.

Tom quería que Mary se quedara donde estaba hasta que él regresara.

Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

El niño, al ver una mariposa, comenzó a correr tras ella, provocando así la cólera de su madre que le había ordenado que se quedase quieto mientras ella cotilleaba con la vecina.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.

El hombre tiene muchos deseos que en realidad no quiere satisfacer, y sería un malentendido imaginar lo contrario. Quiere que sigan siendo deseos, tienen valor únicamente en su imaginación, su cumplimiento sería una amarga decepción para él. Un deseo así es el deseo de la vida eterna. Si se cumpliera, el hombre llegaría a hastiarse de vivir eternamente, y anhelaría la muerte.