1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Spanish
  4. Mali

Translation of "Mali" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Mali" in a sentence and their spanish translations:

Mali sıkıntılar yaşıyorum.

Tengo dificultades financieras.

Şirket mali sıkıntıda.

La compañía tiene problemas financieros.

Projeyi mali nedenlerle bıraktı.

Él abandonó el plan por razones económicas.

Buna mali gücüm yetebilir.

- Me lo puedo permitir.
- Puedo permitírmelo.

Mali yardım için ona güvenebiliriz.

Podemos contar con él por la ayuda financiera.

O, mali açıdan karısına bağımlıdır

Él depende financieramente de su esposa.

Mali açıdan ona yardım ettik.

Lo ayudamos financieramente.

Tom'un mali olarak başı dertteydi.

Tom tenía dificultades financieras.

Onlar mali sorunlarla karşı karşıya.

Ellos están enfrentando problemas financieros.

Tom mali sorunlarla karşı karşıya.

Tom está pasando por problemas financieros.

Onun üstünde mali bir yük değildi.

Él no era una carga financiera para ella.

Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.

La situación financiera está empeorando semana a semana.

2009 yılında mali bir kriz vardı.

Hubo una crisis financiera en 2009.

Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.

Las víctimas del huracán recibieron ayuda financiera del Gobierno.

Küresel Mali Kriz, bu kötü yönetimin sonucuydu

La crisis financiera mundial ha sido la consecuencia de esta mala gestión

Mali, Sahraaltı Afrika'daki en fakir ülkelerden biridir.

Mali es uno de los países más pobres de África subsahariana.

Faroe adaları hala Danimarka'nın mali desteğine bağımlı.

Las Islas Faroe aún dependen del apoyo económico de Dinamarca.

ABD, Maduro ve hükümetinin üyelerine mali yaptırımlar uyguladı

Los EE.UU. impusieron sanciones financieras sobre Maduro y miembros de su gobierno.

Mısır, ABD'de en çok mali destek alan tarım ürünüdür.

- El maíz es el cultivo más subsidiado en Estados unidos.
- El maíz es el cultivo más subvencionado en Estados Unidos.

Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor.

Grecia está tomando medidas radicales para prevenir el hundimiento de su sistema financiero.

Mali konularla ilgili olarak, Bay Jones şirketteki başka birinden daha çok bilir.

El señor Jones sabe de finanzas más que cualquiera en esta compañía.

- Yeni hükümetin malî sorunları var.
- Yeni hükümet mali sıkıntılar yaşıyor.
- Yeni hükümetin finansal sorunları var.
- Yeni hükümet finansal sıkıntı yaşıyor.

El nuevo gobierno tiene problemas financieros.