Translation of "Olurken" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Olurken" in a sentence and their spanish translations:

Tıraş olurken kulağını yaraladı.

Él se lastimó la oreja mientras se afeitaba.

Tıraş olurken kendimi kestim.

Me corté mientras me afeitaba.

Bu sayede posası gübre olurken

entonces mientras su pulpa está siendo fertilizada

Suya ihtiyaç olmadığı zamanlarda seller olurken,

y habrá diluvios cuando el agua no haga falta,

Bu sabah tıraş olurken kendimi kestim.

Me corté afeitándome esta mañana.

Her gün tıraş olurken ne kadar zaman harcarsın?

¿Cuánto tiempo al día pasas afeitándote?

Bütün bunlar olurken, Romalılar Hannibal'ın hala kuzeyde kaldığını düşünmekteydi.

Todo mientras, los romanos asumieron que Hannibal está contenido en el norte.

Birisi iyi bir bankacı olurken diğeri mafya lideri olmuştu

uno era un buen banquero y el otro se convirtió en un líder de la mafia

Haritadan boğulma veya tamamen kaybolma tehdidi altında . Florida eyaleti tamamen yok olurken

amenazadas con ahogarse o desaparecer por completo del mapa, incluidas las ciudades