Translation of "Sadık" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Sadık" in a sentence and their spanish translations:

Geçmişe sadık kalamazsın.

No puedes aferrarte al pasado.

Köpekler sadık hayvanlardır.

Los perros son animales leales.

Konuya sadık kal.

- Concrétese al tema.
- ¡Cíñete al tema!

O, prensiplerine sadık kalıyor.

Es fiel a sus principios.

O prensiplerine sadık kaldı.

Él se mantuvo fiel a sus principios.

Sadece değişenler kendilerine sadık kalırlar.

Solo aquel que cambie permanece fiel a sí mismo.

Sadık bir arkadaşa ihtiyacım var.

Necesito una amiga sincera.

Hükümetimin en sadık üyesi bu köpek.

En todo el gobierno lo más fiel que tengo es la perra.

O her zaman karısına sadık idi.

Siempre le fue fiel a su mujer.

O iyi ve sadık bir eş.

Es una buena esposa. Es fiel.

O sadık ve güvenilir bir adamdır.

Él es un tipo de fiar.

Onun dediği eşine her zaman sadık kaldığıydı.

Dice que siempre le ha sido fiel a su esposa.

Aybak Kabilesine sadık olan Qutuzun az düşmanı vardı

Habiendo siendo leal a la facción Aybak,Qutuz ciertamente tenía unos cuantos enemigos y rivales.

Onlar sonuçta orijinal plana sadık kalmaya karar verdiler.

Ellos han decidido apegarse al plan original después de todo.

Davout, Savaş Bakanı ve Paris valisi yapıldı: parlak ve sadık bir yönetici gerektiren hayati roller

Davout fue nombrado ministro de Guerra y gobernador de París: roles vitales que requieren un administrador

Karım sadece şimdiye kadar tanıştığım en güzel kadın değil ayrıca en sadık ve en çalışkandır.

Mi esposa no solo es la mujer más hermosa que he conocido, también es la más leal y trabajadora.