Translation of "Tuttum" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Tuttum" in a sentence and their spanish translations:

Sözümü tuttum.

Mantuve mi palabra.

Bir balık tuttum!

¡Atrapé un pez!

Ağzımı kapalı tuttum.

- Mantuve mi boca cerrada.
- Me mantuve callado.

Bir asistan tuttum.

Contraté un ayudante.

Ailemi kariyerimin önünde tuttum.

Pongo a mi familia por encima de mi carrera.

Nefesimi tuttum ve bekledim.

Contuve mi respiración y esperé.

Ben kapıyı kilitli tuttum.

Mantuve la puerta cerrada con llave.

Küçük kızı elinden tuttum.

Tome de la mano a la niñita.

Bunu senin için tuttum.

- Guardé esto para ti.
- Te he guardado esto.
- Te lo he guardado.

Thames nehrinde balık tuttum.

Pesqué en el río Támesis.

Dalganın yanlış kısmında nefesimi tuttum,

Tomaba aire cuando no debía,

İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.

Me agarré con fuerza a la cuerda para no caer.

Elini uzattı ve onu tuttum.

Extendió la mano y la tomé.

Ben her zaman sözlerimi tuttum.

Yo siempre mantuve mis promesas.

Hamburger istiyordum ama kendimi tuttum.

Yo quería una hamburguesa, pero me contuve.

İstasyondan otele bir taksi tuttum

Cogí un taxi desde la estación hasta el hotel.

Kusmamak için kendimi zar zor tuttum.

Apenas me pude contener de vomitar.

Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,

Tomé la mano del hombre y me dejé llevar.

Küçük kız kardeşimin elini tuttum ve koşmaya başladım.

Cogí de la mano a mi hermana pequeña y eché a correr.

Sütün birazını içtim ve geriye kalanını dolapta tuttum.

Tomé algo de leche y el resto lo puse en la heladera.

- Yanımda tuttum.
- Onu yanımda taşıdım.
- Onu üstümde taşıdım.

Lo mantuve conmigo.

Arkadaşlarımdan çoğu yaşlanırken kilo almalarına rağmen ben ağırlığımı düşük tuttum.

He mantenido mi peso bajo, a pesar de que muchos de mis amigos han aumentado de peso mientras se hacían mas viejos.

- Dilimi ısırdım.
- Çenemi kapalı tuttum.
- Ağzımı açmadım.
- Hiçbir şey söylemedim.

Me mordí la lengua.

- İstasyondan otele taksi tuttum.
- İstasyondan otele gitmek için taksiye bindim.
- İstasyondan otele kadar bir taksiye bindim.

Cogí el taxi para ir de la estación al hotel.