Translation of "Yüzümü" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Yüzümü" in a sentence and their spanish translations:

Yüzümü kuruladım.

Me sequé la cara.

Yüzümü yıkayacağım.

Me voy a lavar la cara.

Yüzümü yana çevirdim.

- Yo miré a otro lado.
- Yo aparté la vista.

Yüzümü TV'de göstermemi istedi.

me pidió que mostrara mi cara en televisión.

Her sabah yüzümü yıkarım.

- Me lavo la cara cada mañana.
- Me lavo la cara todas las mañanas.

Tom yüzümü kara çıkardı.

Tom me defraudó.

O, bana yüzümü yıkamamı söyledi.

Él me dijo que me lavara la cara.

Tıraş olmadan önce yüzümü sabunlarım.

Me enjabono la cara antes de afeitarme.

O, yüzümü gördüğünde ağlamaya başladı.

Cuando me vio la cara empezó a llorar.

Bu sabah yüzümü yıkamadan okula gittim.

Esta mañana, partí hacia la escuela sin haberme lavado la cara.

- O kadar çok sarhoşum ki artık yüzümü hissedemiyorum.
- Artık yüzümü hissedemeyecek kadar çok sarhoşum.

Estoy tan embriagado que ya no puedo sentir el rostro.

Ve öne savrularak atın kafasının arkasına yüzümü çarptım.

me deslicé y me golpeé la cara contra la cabeza del caballo.

- Benim yüzümü kara çıkarma.
- Beni hayal kırıklığına uğratma.

- No me decepciones.
- No me defraudes.
- No me desilusiones.

Birkaç gün önce yaptığın gibi yüzümü kara çıkarma.

No me decepciones como el otro día.

Tom yüzümü kara çıkardı ve ayrıca Mary'nin yüzünü de kara çıkardı

Tom me decepcionó y también a María.

- Benim doğru konuşup konuşmadığımı anlamak için gözleri yüzümü aradı.
- Doğru söyleyip söylemediğimi anlamak için beni iyice süzdü.

Sus ojos recorrieron mi cara para ver si estaba diciendo la verdad.