Translation of "Yüzmek" in Spanish

0.015 sec.

Examples of using "Yüzmek" in a sentence and their spanish translations:

Yüzmek yasaktır.

Prohibido nadar.

Yüzmek sağlıklıdır.

- Nadar es saludable.
- La natación es saludable.

Gölette yüzmek tehlikelidir.

Es peligroso nadar en la laguna.

Geceleyin yüzmek tehlikelidir.

Es peligroso nadar en la noche.

Burada yüzmek tehlikelidir.

Es peligroso nadar aquí.

Gece yüzmek tehlikelidir.

Es peligroso nadar en la noche.

Ben yüzmek istemiyorum.

No quiero nadar.

Ben yüzmek istemedim.

- No quería nadar.
- Yo no quería nadar.

- Yüzme kolaydır.
- Yüzmek kolaydır.

- Nadar es fácil.
- Nadar es sencillo.

Bugün yüzmek istemiyor musun?

- ¿No quieres nadar hoy?
- ¿Hoy no quieres nadar?

Bu nehirde yüzmek tehlikelidir.

Es peligroso nadar en este río.

Bu gölde yüzmek tehlikelidir.

Es peligroso nadar en este lago.

Ve okyanusa doğru yüzmek istiyorsunuz.

y quieres nadar ahí en el mar.

Kambur balinalarla yüzmek için gittim.

para nadar con ballenas jorobadas.

O, yüzmek için oraya gitti.

Ella fue allí a nadar.

Ben bu nehirde yüzmek istiyorum.

Me gustaría nadar en este río.

Yüzmek için hava çok soğuk.

Hace demasiado frío para nadar.

Bu nehirde yüzmek çok tehlikeli.

- Es muy peligroso nadar en este río.
- Es muy peligroso nadar por este río.

Ben bu nehirde yüzmek istedim.

Quería nadar en este río.

Sanırım bu gölde yüzmek tehlikeli.

Creo que es peligroso nadar en este lago.

O yüzmek için denize gitti.

Él se fue al mar para nadar.

Akıntıya karşı yüzmek çok zordu.

Era muy difícil nadar contra la corriente.

Tom'un canı gerçekten yüzmek istemiyordu.

En realidad, Tom no tenía ganas de nadar.

Bu nehir yüzmek için tehlikeli.

Es peligroso cruzar el río a nado.

Bu nehirde yüzmek güvenli midir?

¿Es seguro nadar en este río?

Dün nehirde yüzmek için gittim.

Ayer fui a nadar al río.

Yüzmek birinin sağlığı için iyidir.

Nadar es bueno para la salud.

O nehirde yüzmek güvenli değil.

Es peligroso nadar en ese río.

Aniden, yüzmek çok daha kolay olacak

de repente, nadar se vuelve más sencillo,

Bağımsızlık yüzmek isteyeceğiniz bir okyanus değil,

La libertad no es un océano en el que queramos nadar,

Yüzmeyi seviyorum, ama burada yüzmek istemiyorum.

Me gusta nadar, pero no quiero nadar aquí.

Sanırım yüzmek için çok fazla soğuk.

Yo pienso que hace mucho frío como para nadar.

- Yüzme bacakları güçlendirir.
- Yüzmek bacakları güçlendirir.

Nadar fortalece las piernas

Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir.

Es peligroso nadar en este río.

Bu nehir yüzmek için yeterince derin.

Este río es suficientemente profundo para nadar.

Bu nehir yüzmek için çok tehlikeli.

- Es muy peligroso nadar en este río.
- Es muy peligroso nadar por este río.

Ve bu bölgede yüzmek son derece zor,

Y nadar en esta zona es muy difícil;

Nehrin öbür yakasına yüzmek ne kadar sürer?

¿Cuánto tomaría atravesar el río a nado?

Yazın kaç kere yüzmek için plaja gidersin?

¿Cuántas veces vas a la playa a nadar en el verano?

Bu nesne su üzerinde yüzmek için yeterince hafif.

La sustancia es lo suficientemente ligera para flotar en el agua.

Koyunu öldürdükten sonra onun derisini yüzmek zorunda kalacaksın.

Después de matar el carnero tendrá usted que desollarlo.

- Yazın yüzmek için ırmağa giderdik.
- Yazın yüzmeye ırmağa giderdik.
- Yazın, yüzmek için nehre giderdik.
- Yazın yüzmeye nehre giderdik.

En verano, solíamos ir a nadar al río.

- Yüzmeye vaktim olmadı.
- Yüzecek zamanım olmadı.
- Yüzmek için zamanım yoktu.

No tuve tiempo para nadar.

- Yüzme vücudun bütünü için iyi bir egzersizdir.
- Yüzmek, tüm vücut için iyi bir egzersizdir.

Nadar es un buen ejercicio para todo el cuerpo.

İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.

Al principio, es difícil entrar al agua. Es uno de los lugares más salvajes y aterradores del planeta para nadar.

- Sadece nehir boyunca yüzmek fikri beni titretti.
- Nehri yüzerek geçmenin düşüncesi bile beni titretmeye yetti.

La mera idea de atravesar el río a nado me hizo temblar.