Translation of "Yazılı" in Spanish

0.018 sec.

Examples of using "Yazılı" in a sentence and their spanish translations:

Yazılı olarak koyun.

Ponga eso por escrito.

Gelecek taşta yazılı değil.

El futuro no está escrito en piedra.

Yazılı olarak müracaat edin.

- Aplica por escrito.
- Aplique por escrito.
- Apliquen por escrito.

Yarın yazılı sınavım var.

Mañana tengo la prueba escrita.

Duvarda yazılı mektupları okumaya çalıştık.

Intentamos discernir las letras escritas en la pared.

- Bunların hepsi yazıldı.
- Hepsi yazılı.

Ha sido escrito todo.

Tahtada yazılı olan benim adımdı.

En la pizarra estaba escrito mi nombre.

- Yol işaretinde ne yazılı? - TEK YÖN.
- Trafik işaretinde ne yazılı? - TEK YÖN.

¿Qué está escrito en el letrero? - Un solo sentido.

Tom tahtada ne yazılı olduğunu göremiyor.

Tom no puede ver lo que está escrito en la pizarra.

Aslında yazılı olmayan sokaklarda olan bir kural vardır

En realidad, hay una regla en las calles no escritas.

Getirilmedi . Kurye tarafından gönderilen yazılı talimatlar hazırlayarak , generalin

Un Jefe de Estado Mayor dirigió la sección de Estado Mayor, que era responsable de poner en práctica las

Tom Fransızca alt yazılı bir Japon filmi izledi.

Tom vio una película japonesa con subtítulos en francés.

Kısa, yazılı emirlere dönüştürme yeteneğine sahipti . Napolyon ve Berthier

Napoleón y Berthier establecieron una relación de trabajo muy eficaz

Braxton: Hikayeye göre, John Coltrane yazılı müziği getirmiş, kayda hazır

Braxton: La historia es que John Coltrane llevo la musica, se presenta listo para

"Alışverişinizden mutlu değilseniz, istediğiniz zaman iade edebilirsiniz." "Bu sözü yazılı olarak alabilir miyim?"

"Si no está satisfecho con su compra, puede devolverla en cualquier momento." "¿Podría tener eso por escrito?"

1950'lerin sonlarında annem bir şişe rom almak istemiş, ve Ontario tekel bayiindeki görevli ona kocasının yazılı izninin olup olmadığını sormuş.

A finales de 1950, mi madre quería comprar una botella de ron, y el vendedor en la licoría de Ontario le preguntó, si ella tenía una autorización de su esposo.