Translation of "أطلق" in Turkish

0.059 sec.

Examples of using "أطلق" in a sentence and their turkish translations:

أطلق النار

ateş etmesi

أطلق عليّ الرّصاص.

O bana ateş etti.

أطلق فاضل عيارين.

Fadıl birkaç mermi ateşledi.

أطلق الشرطي رصاصة تحذيرية.

Polis memuru bir uyarı atışı yaptı.

كما أطلق فيديو Google بعده.

Arkasından Google Video'yu da çıkardı.

أطلق سامي النّار على إبنته.

Sami kendi kızını vurdu.

أطلق سامي النّار على بطّة.

Sami bir ördeğe ateş etti.

أطلق فاضل النّار على كلب دانية.

Fadıl, Dania'nın köpeğini vurdu.

أطلق سامي النّار و لم يصب.

Sami vurdu ve ıskaladı.

أطلق النار وقتل بنته ذي العشرة عوام

10 yaşındaki kızı Abir'i,

أطلق فاضل النّار على رامي أمام زوجته.

Fadıl karısının önünde Rami'yi vurdu.

لذا قررت أن أطلق على نفسي "نسوية سعيدة"

Bunun üzerine kendime "mutlu feminist" demeye karar verdim.

الذي أطلق على هذه الحالة تعبير "الحلم التخيلي"،

bunu "kurgusal rüya" veya "kurgunun rüyası" olarak

أطلق سامي النّار على ليلى مرّتين عبر وسادة.

Sami yastıkla Leyla'ya iki kez vurdu.

أيقنت حتى من قبل أن أطلق الفكاهة الأولى لدي،

ilk esprimi bile yapmadan önce

أطلق البريطانيون على سولت لقب "دوق الإدانة" ، وقد اقتادهم عبر

İngilizler, Soult'a 'Lanet Dükü' adını taktı ve onları

قد أطلق أكثر من 12 ضعف من الكربون في الجو

şu anda bizlerin atmosfere salınımını yaptığımız

بمبادرة منه ، أطلق ناي سلسلة من هجمات سلاح الفرسان في وقت مبكر جدًا ... وفشل

Ney kendi inisiyatifiyle çok erken bir dizi kitlesel süvari saldırısı başlattı… ve

كانت معركة Teugn-Hausen بداية أطلق على نابليون ما يسمى بـ "حملة الأيام الأربعة".

Teung-Hausen savaşı Napoleon'un sözde "Dört Gün Seferi"nin başlangıcıydı.

أطلق زملاؤه على ناي لقب "الذي لا يعرف الكلل" ... وفضل رجاله "le Rougeaud" ، أو الأحمر ،

Memurlar, Ney lakaplıydı 'Yenilmez' ... adamları 'le Rougeaud'u,

- لم يتمكّن المحقّقون من إيجاد من أطلق النّار.
- لم يتمكّن المحقّقون من إيجاد من ضغط على الزّناد.

Araştırmacılar, tetiği kimin çektiğini bulamadılar.