Examples of using "التقطت" in a sentence and their turkish translations:
sen mi çektin fotoğrafları
Leyla, Sami'nin bir resmini çekti.
Peki oradayken fotoğrafını çektiniz mi?
Bu fotoğraf, kapalı alan çiftliğine dönüştürdüğümüz
Bunu biliyorum çünkü bu resim çekilirken pH değerini ölçüyorduk.
Deniz yüzeyini görebilirsiniz -- videoyu çeken benim--
bugüne kadar uzaydan dünyanın her şekilde fotoğrafını çeken nasa