Translation of "السيئ" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "السيئ" in a sentence and their turkish translations:

الحجر الصحي ليس بالشيء السيئ لأنه

Karantina kötü bir şey değildir çünkü

ومن السيئ إخبار أنفسنا بأنه علينا التحمل.

Kendimize dayanmamız gerektiğini söylemek kötü bir şeydir.

كلنا نعرف الاعتقاد بأنه سيجلب الحظ السيئ

uğursuzluk getireceği inancını hepimiz biliyoruz

‫هناك خطر الإصابة بـ"السلمونيلا"‬ ‫وهذا بالأمر السيئ!‬

Salmonella kapma ihtimaliniz var ve bu berbat bir şey!

حسنًا ، هذا هو حس الفكاهة السيئ بالنسبة لك!

Bu senin için kötü bir mizah anlayışı!

بعد ستة أسابيع ، بدأ الجيش الكبير انسحابه السيئ السمعة من موسكو.

Altı hafta sonra, Grande Armée Moskova'dan kötü şöhretli geri çekilmeye başladı.

‫ضحية واحدة لن توسم هذا الحيوان‬ ‫بالقط الكبير السيئ هي "سانجاي جوبي".‬

Büyük kötü kedi etiketine rağbet etmeyen kurbanlardan biri Sanjay Gubbi.

لم يسبق لي أن رأيت مثل هذا الجهاز الجنسي السيئ في حياتي

ben hayatımda bu kadar kötü bir cinsel organ görmedim

‫يتغذى على البق والحشرات الضارة‬ ‫وحتى العقارب السامة.‬ ‫لكن هل ترجح كفة الجيد على السيئ؟‬

zararlı böceklerle ve hatta zehirli akreplerle besleniyor. Ama özrü kabahatinden büyük mü?