Translation of "الصعود" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الصعود" in a sentence and their turkish translations:

حسنا ، هناك مسافة وعليهم الصعود

peki, bir mesafe var ve yukarıya tırmanmaları gerekiyor

‫حتى تتمكن من الصعود والتقاط أنفاسك.‬

yukarı çıkıp nefes alabilesin.

يستمر النمل الآخر في الصعود فوق هذا الجسر

diğer karıncalar bu köprünün üzerinden devam ederek tırmanıyor

ولكن مع بداية الصعود، عاد مرشدو برانكوس إلى ديارهم

Ancak tırmanmanın başlamasıyla Brancus'un ''dostane'' kılavuzları geri dönmüştü.

‫إن أردت الصعود على متن طائرة ‬ ‫والهبوط بالمظلات، اضغط "يميناً".‬

Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a basın.

خطةٍ توضع ومخططٍ ينفذ وبعد الصعود الى السماء بتلك الطريقة

sermaye sağlayanlar gökdelenlerin yararları ve zararları nelerdir

‫إن أردت الصعود على متن مروحية ‬ ‫ثم الهبوط بالحبل، اضغط "يساراً".‬

Bir helikopterle uçup halatla aşağı inmek için "Sol"a basın.

معقدة. وهي طريقة الصعود والنزو من تلك المنازل او المكاتب في

problemle karşılaştılar . Bu, o evlerden veya ofislerden çıkıp çıkma yöntemidir,

تمكن حنبعل من الصعود والهرب مع جيشه والنهب بدون الإصابة بأدنى خدش.

Hannibal geçidi geçmeye ve ordusuyla birlikte kaçıp el değmeden yağmasını yapmaya muvaffak oldu.

إلا أنني لم أستطيع الصعود لأعلى سطح الماء، بالرغم من المحاولات التي بذلتها

ne kadar uğraşsam da su yüzeyine çıkamıyorum.