Examples of using "الكرسي" in a sentence and their turkish translations:
O sandalyeyi seviyorum.
Bu sandalye tehlikeli.
Bu sandalyeyi ben yaptım.
Bu sandalye kırık.
Başka bir sandalye al.
O, benim favori sandalyem.
Sandalye kapıdan uzak.
Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?
Bu sandalyenin onarılması gerekiyor.
Bu sandalyeyi al. O sağlam.
Tom tekerlekli sandalyeye bindi.
bu yüzden tekerlekli sandalye kullanıyorum.
O sandalyeyi ona verebilir misin?
Sami bu sandalyede oturuyordu.
Sarı sandalyenin üzerinde uyuyan bir siyah kedi var.
Sonra öne eğilin ve elinizi yere değdirin ya da sadece yerinize oturun.