Translation of "تحصل" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "تحصل" in a sentence and their turkish translations:

ماذا تحصل من نسائنا؟

Bizim kadınımızdan ne alıp veremediğiniz var?

‫كما تحصل أيضًا على المساعدة.‬

Destek de görüyorlar tabii.

لأنها تحصل على عادة سيئة

çünkü kötü alışkanlık edinir

لا تحصل على أي أموال

hiçbir şekilde para almıyor

من أين تحصل على المال؟

Parayı nereden alıyorsun?

حتى تحصل على شيء من الصداقات

yani dostluklardan bir şey çıkarmak

لم لا تحصل على وظيفة حقيقية؟

Neden gerçek bir işe girmiyorsun?

عندما تعتقد أنك لن تحصل على ماتريد،

İstediğin şeyi elde edemeyeceğini düşündüğünde ise

من هذا الإبتكار المفاجئ، نتائج مذهلة تحصل

sektörlerindeki ya da profesyonel alanlarındaki

تحصل على كل المجد لصد تصويبة رائعة،

ve iyi bir kurtarış yaptığınızda tüm övgüleri alırken

عليك أن تحصل على كفايتك من النوم.

Yeterli uyku almak zorundasın.

البئر هو مكان تحصل فيه على الماء.

Bir kuyu su alabileceğiniz bir yerdir.

ولقد احتجتها فعلا لكي تحصل على عقد جيد.

Bir albüm anlaşmasını için kesinlikle buna ihtiyacınız var.

أول امرأة أفريقية تحصل على جائزة نوبل للسلام،

ve Nobel Barış ödülünü alan ilk Afrikalı kadın

ولكنها كانت تحصل على مواعيد سيئة واحدة تلو الأخرى .

ama arka arkaya kötü buluşmalar yaşamaya başladı.

السؤال يعطي نتيجة حتى عندما لا تحصل على إجابة.

Bu soru işe yaramadığında bile işe yarıyor.

وإذا لم تحصل على هذه العلامة، ستحصل على لا شيء.

Hiç gelmedi derseniz sıfır frank kazanırsınız.

الأمر في غاية البساطة، إذا لم تطلب، لن تحصل على شيء.

Çok basit, sormayın almayın.

كما تعلمون، عندما تكون حارسًا للمرمى، تحصل على هذا الزي المميز،

Kaleci olduğunuzda özel formanızı giyersiniz

لا يهم من تسأل, أنتَ لن تستطيع أن تحصل على الإجابة المُرضية.

Kime sorarsan sor, tatmin edici bir cevap alamazsın.

حول ما إذا كنت ستحصل أو لن تحصل على ما على ما تريد.

elde edip edemeyeceğine olan inançtır.

‫ويمكنك أن تحصل على ما يصل إلى 12 متراً‬ ‫من الثلج المسحوق العميق.‬

ve pudra gibi karların derinliği 12 metreyi bulabiliyor.

‫المشكلة هي أنه بمجرد ‬ ‫أن يقل الأكسجين الذي تحصل عليه‬ ‫يبدأ عقلك في خداعك.‬

Sorun şu ki daha az oksijen almaya başladığıızda, zihniniz sizinle oyunlar oynamaya başlar.

إما أن تحصل على معلومات من الداخل أو تأتي من المستقبل الصحيح كما يقولون

Ya içeriden bilgi alıyor ya da dedikleri doğru gelecekten geliyor

على الرغم من أنك تحصل على رواتب جيدة ونهب كثير من كل مدينة نأخذها.

çok iyi para almanıza ve aldığımız her şehre çok fazla yağma yapmanıza rağmen.

- دعني أعرف عندما تحصل على ذلك التقرير من توم.
- دعني أعرف عندما تسترجع ذلك التقرير من توم.

Tom'dan raporu geri aldığında bana bildir.