Translation of "تدرك" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "تدرك" in a sentence and their turkish translations:

حتى لا تدرك

Farkında bile olmadan

لم تدرك خطأها.

Hatasının farkında değildi.

قبل أن تدرك انك مريض

daha hasta olduğunuzu hissetmeden önce bile.

بمجرد أن تدرك أن لديك تحيزًا،

"Sıska insanları sevmem"gibi

‫تدرك أن كل حيوان مهم جدًا.‬

Her birinin çok önemli olduğunu anlıyorsun.

ينبغي أن تدرك أن هذا جد.

Anlaman gerekir, bu ciddi.

لذا استغل وقتك جيداً، سيمضي قبل أن تدرك.

Bu yüzden zamanınızı iyi kullanın, fark etmeden geçip gider.

‫وعندما تجتازها،‬ ‫تدرك أنه ما زال أمامك كيلومترات.‬

Bunu aştıktan sonra, hâlâ kilometrelerce uzakta olduğunu fark ediyorsunuz.

أنت تدرك الغوغاء الذي تتحدث عنه ، أليس كذلك؟

bahsettiğiniz mafya farkındasınız değil mi

‫لكنك تدرك أن هناك خطًا لا يمكن تجاوزه.‬

Ama aşılmaz bir çizginin varlığını fark ediyorsun.

‫بطريقة ما، تدرك بأني لا أمثّل خطرًا عليها،‬

Bir şekilde önündeki şeyin tehlikeli olmadığını fark ediyor,

يجب أن تدرك بأننا لن نستطيع تقديم يد العون.

Sana yardım edemeyeceğimi anlamalısın.

عندما تدرك أن هناك موضوع عدم قدرة على الكتابة والقراءة.

ile "Okuyup yazabilirsin, değil mi?"

هل تدرك أن المستوى منخفض بالفعل مرة أخرى هناك سب

Farkında mısınız burada seviye aslında düşük yine karşıya küfür var

‫وفي الواقع، تدرك مدى ضعف حياتنا جميعًا‬ ‫على هذا الكوكب.‬

Ve bu gezegende hepimizin hayatının ne kadar hassas olduğunu.

فسوف تدرك سريعًا مدي اختلاف أفراد تلك الطائفة عن بعضهم البعض.

grubun çeşitli olduğunu anlayacaksın.

لذا، بمجرد أن تدرك أنك قد بدأت بإعداد صورة مسبقة في ذهنك،

Yani, zihninizde önceden oluşturulmuş bir resim olduğunu öğrendikten sonra

‫هذا يعيدك خطوة إلى الوراء‬ ‫ويجعلك تدرك كم أن هذه الحيوانات‬ ‫قادرة على التكيّف.‬

Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.