Examples of using "جايسون" in a sentence and their turkish translations:
Bu Jason'dı.
Neyse Jason'ın evine geldik,
Jason neden kendi canına kıydı?
Jason biraz önce kendini vurdu.
pembe bir buğu tabakasına benzer bir şey görüyorum.
" Jason'ın evinden Maddie'yi alabilir miyiz? " diye sordu.
İkincisi, 'sanki Jason'a yardım edebilirdim gibi' diye düşünüyordum.