Examples of using "حسن" in a sentence and their turkish translations:
Mükemmel!
Hasan okula gitti.
Güzel soru bilginin yarısıdır.
Fadıl çok yumuşak bir adammış gibi görünüyordu.
Sami yumuşak huylu bir polisti.
Dinlediğiniz için çok teşekkürler.
iyi niyetli bir adamı çıkarcı insanları
Onunla tanıştığım için şanslıydım.
İyi de eder. Karanlıkta nelerin gezindiği hiç belli olmaz.
milyonlarca insanın kalbini kırarak kılınan namaz bir Müslümana ne kadar yakışırdı ki?
İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.