Examples of using "سماع" in a sentence and their turkish translations:
Helikopteri duyabiliyorum!
Sadece sesini duymak istedim.
Onu duyduğuma memnun oldum.
Ben de, sesinizi duymak istiyorum.
Senin övüngen masallarını dinlemekten bıktım.
Annelerinin sesini takip etmeleri zorlaşıyor.
"Söylediğin hiçbir şeyi duyamıyorlar."
Ben her zaman aynı şeyi duymaktan bıktım.
Ama o zamanlar bana bir şey söyleyemezdiniz.
Helikopteri duyabiliyorum. İşaret ateşine ulaşmamız gerek.
Bunu duyduğuma gerçekten sevindim.
Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.
çocuklar yeni bir dile ait bizim kaçırdığımız sesleri işitebilir.
Odanın arkasındaki kişiler konuşmacıyı duyamıyordu.
Kanal 1'de İngilizce, ve Kanal 7'de Japonca dinleyebilirsin.
Halepin korkunç kaderine tanık olan Suriyenin kalanı Mart sonunda teslim oldular.