Examples of using "للسفر" in a sentence and their turkish translations:
Çoğunun sağlık durumu seyahat için uygun değil.
Aleksandr Kaleri zamanda yolculuk rekoru kırmıştı
Tom ve Mary önümüzdeki ay gelincikler diyarına seyahat etmeyi planlıyorlar.
Bizi direk boyut değiştirerek zamanda ve mekanda yolculuğa itebiliyor bunlar
Apollo 8 mürettebatının Ay'a gitmesi üç gün sürdü, ancak tek başlarına uçmadılar.