Translation of "مرتفع" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "مرتفع" in a sentence and their turkish translations:

الثمن مرتفع.

Fiyat yüksek.

سعر مبيعها مرتفع.

Bunlar iyi fiyata satılıyor.

ولكنها الآن بثمن مرتفع،

"yeşil bina"lara dönüşünde görüyoruz,

وعلى ارتفاعٍ عالٍ وبجدار بحري مرتفع.

yerden daha yüksekte ve daha büyük bariyerli yapılması için savaşmış.

أبي يتكلم دائما بصوت مرتفع جدا.

Babam her zaman çok yüksek bir sesle konuşur.

‫هذه الشجرة ‬ ‫مكان مرتفع للمراقبة مناسب تماماً.‬

Bu ağaç harika bir gözlem noktası.

إذا كان معدل التدفق من المياه الجوفية مرتفع كفايةً

akış oranı yeterince yüksekse telafi edilebilir.

- كانا فاضل و دانية يتخاصمان بصوت مرتفع.
- كانا فاضل و دانية يتخاصمان بصوت عال.

Fadıl ve Dania yüksek sesle tartışıyorlardı.