Translation of "وعد" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "وعد" in a sentence and their turkish translations:

وعد بأن يتزوجها.

O, onunla evlenmek için söz verdi.

هل هذا وعد؟

Söz veriyor musun?

وعد فاضل ليلى بحياة رفاهيّة.

Fadıl, Leyla'ya zengin bir yaşam vaadinde bulundu.

وقد سألا أشخاص لمشادته، وعد عدد مرات

bunu izleyip topun takım arkadaşları arasında

لقد فعل ما وعد ان يقوم به

O yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.

توم وعد ماري أنه لن يخبر أحدا بالأمر.

Tom kimseye söylemeyeceğine dair Mary'ye söz verdi.

وكما وعد، فصل غنويس الحاميات للدفاع عن حلفائه خلال الأشهر المقبلة

Ve söz verdiği gibi, Gnaeus müttefiklerini gelecek aylarda savunması için garnizonlar görevlendiriyor.

بشكل حاسم ، وعد سوشيت أيضًا بالحماية من العديد من عصابات حرب العصابات الإسبانية الذين

En önemlisi, Suchet ayrıca haydutlardan daha iyi davranmayan