Examples of using "gevangene" in a sentence and their turkish translations:
Bir tutuklumuz var.
Ben bir mahkûmum.
Sen bir mahkûmsun.
Tom bir mahkûm mu?
O bir tutukluya işkence etti.
Mahkûm kaçtı!
- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.
Tutuklunun suçlu olduğunu hiç kimse reddedemez.
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.