Examples of using "Ernaar" in a sentence and their turkish translations:
Buna bakmak ister misin?
Onu sabırsızlıkla bekliyorum.
Bir göz atacağım.
Bunu sen yaptın.
Her şeyi basitleştirmeye çalış.
Geri geldikten sonra inceleyeceğim.
Tom seninle tanışmayı dört gözle bekliyor.
Ben ona bakmayı durduramadım.
Seninle görüşmeye can atıyorum.
Kendi inançlarınızı savunmayı mı arzulamalıyız,
Muhtemelen yağmur yağacak.
Seninle tanışmaya can atıyorum.
Onu inceleyeyim.
Tom gibi olmak için can atıyorum.
Seni Noelde görmek için sabırsızlanıyorum.
ama biz buna daha geniş bir pencereden bakmak istedik.
Mektubunu almayı dört gözle bekliyorum.
Mutlu olmaya çalış.
Yakında hava açacak gibi görünüyor.
Bugün yağmur yağacak gibi görünüyor.
O, fena halde azarlanmış görünüyor.
Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.
Tom Mary'yi tekrar görmek için sabırsızlanıyordu.
Seni daha iyi tanımak için sabırsızlanıyorum.
Tom sadece pahalı giysiler giyer gibi görünüyor.
Yine konuşabilsek mutlu olacağım.
- Fırtına sakinleşti gibi görünüyor.
- Görünüşe göre fırtına dindi.
Filmi onunla izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Görünüyor ki çok hata yaptım.
Tom ve Mary eğleniyor gibi görünüyor.
Sen oldukça meşgul görünüyorsun.
Bunu seninle yapmayı dört gözle bekliyorum.
Hava kötüleşti gibi görünüyor, ne dersin?
Seni ve aileni görmeye can atıyorum.
Onlar sonuçtan memnun gibi görünüyorlar.
Biraz geç kalacağız gibi görünüyor.
Gerçekten meşgul görünüyorsun.
Mükemmeliyetçiliği bir "değer" sembolü olarak görüyoruz.
Bu akşam tüm gece uykusuz kalacağım gibi görünüyor.
Sonuç olarak dünya 21 Aralıkta sona ermedi gibi görünüyor.
Muhtemelen yağmur yağacak.
O, fena halde azarlanmış görünüyor.
- Seni bir daha görmeyi bekleyemem.
- Seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.