Examples of using "Breakthrough" in a sentence and their turkish translations:
Bu gerçek bir atılım.
- O büyük bir atılımdı.
- O büyük bir buluştu.
- O büyük bir dönüm noktasıydı.
sektörlerindeki ya da profesyonel alanlarındaki
Breakthrough Starshot'ın uygulanmasına devam etmezler.
O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.
bir biçimde saplantılı olmanız gerekiyor.