Examples of using "Brightens" in a sentence and their turkish translations:
Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
Müzik hayatımızı aydınlatır.
- Sami'nin gülümsemesi günümü parlatıyor.
- Sami'nin gülümsemesi günümü aydınlatıyor.
beni motive eden bir şey daha var.