Examples of using "Colossal" in a sentence and their turkish translations:
Gösterişli, abartılı, devasa...
Ne devasa bir zaman kaybı!
O muazzam bir zaman kaybıydı.
Devasa bir deprem şehrin içinden yardırıp gitti.
( 2008'de Çin Hükümeti, 4 trilyon yuanı, yaklaşık 600 milyar dolarlık,
Mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin adlarını söylemeyi unutmak şaşırtıcı bir başarısızlıktır.