1. Home
  2. Translation in context
  3. English-Turkish
  4. Contribution

Translation of "Contribution" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Contribution" in a sentence and their turkish translations:

- Thanks for your contribution.
- Thank you for your contribution.

Katkınız için teşekkürler.

- Let me make a modest contribution.
- Here's my humble contribution.

- Çorbada benim de tuzum olsun.
- Çorbada benim de tuzum bulunsun.

My contribution was important.

katkım önemliydi.

Thanks for your contribution.

Katkınız için teşekkürler.

Please make a contribution.

- Lütfen bir katkı yapın.
- Bir katkıda bulunun lütfen.

How big was your contribution?

Ne kadar katkıda bulundun?

You made a great contribution.

Büyük bir katkıda bulundun.

Many thanks for your contribution.

Katkın için çok teşekkürler.

This was a major contribution.

Bu büyük bir katkıydı.

Tom has made a significant contribution.

Tom önemli bir katkı yaptı.

Let me make a modest contribution.

- Çorbada benim de tuzum olsun.
- Çorbada benim de tuzum bulunsun.

Your contribution to the school is tax-deductible.

Okula katkıların vergiden düşürülebilir.

He made a great contribution to research into cancer.

O kanser araştırmaları için büyük bir katkı yaptı.

Sentence #2416352 is my first ever contribution in Tatoeba.

# 2416352 numaralı cümle benim Tatoeba'da şimdiye kadarki ilk katkımdır.

I'd like to thank you for your very generous contribution.

Çok cömert katkıların için sana teşekkür etmek istiyorum.

The summit conference made a contribution to the peace of the world.

Zirve toplantısı dünya barışına katkı yaptı.

The more skills one masters, the greater contribution one can make to society.

Bir insan ne kadar çok yetenek öğrenirse, topluma o kadar daha çok katkıda bulunur.

Everyone coming to the party must bring their own contribution to the food and drink.

Partiye gelen herkes yiyecek ve içeceğe kendi katkılarını getirmeliler.

The member of the Diet brought in a bill on political contribution, but it didn't pass.

Diyet üyesi siyasi katkı üzerine bir tasarı getirdi, ama o geçmedi.

- The summit conference made a contribution to the peace of the world.
- The summit conference contributed to world peace.

Zirve, dünya genelinde barışa katkıda bulundu.