Examples of using "Disappoint" in a sentence and their turkish translations:
Onu hayal kırıklığına uğratma.
Kendini hayal kırıklığına uğratma!
O onu hayal kırıklığına uğratmadı.
Artık beni hayal kırıklığına uğratma.
Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğratmadı.
Biz onu hayal kırıklığına uğratamayız!
Tom beni hayal kırıklığına uğratmadı.
İnsanlar her zaman seni hayal kırıklığına uğratırlar.
Ben seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Beni şimdi hayal kırıklığına uğratma.
Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Tom bizi hayal kırıklığına uğratmadı.
Beni hayal kırıklığına uğratma Tom.
Bizi bir daha hayal kırıklığına uğratma.
Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Beni hayal kırıklığına uğratmadı.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Beni hayal kırıklığına uğratmaya çalışma.
Tom'u hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ederim.
O beni hayal kırıklığına uğratmaz.
Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyorum.
Seni bazen hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum.
Umarım seni hayal kırıklığına uğratmam.
O annesini hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Tom'u hayal kırıklığına uğratmak istemem.
Tom'u hayal kırıklığına uğratmak istemiyoruz.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgün olmalıyım.
Beni hayal kırıklığına uğratmayacağınızdan eminim.
Kimseyi hayal kırıklığına uğratmaktan hoşlanmam.
Seni hayal kırıklığına uğratmadığıma sevindim.
Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyordum.
Dünyanın eğitim standartları beni hayal kırıklığına uğratıyor.
Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Tom'u hayal kırıklığına uğratma.
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Ben Tom'u hayal kırıklığına uğratmak istemedim.
Tom kesinlikle izleyiciyi hayal kırıklığına uğratmadı.
Onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyoruz.
Amacım onu hayal kırıklığına uğratmak değildi.
- Benim yüzümü kara çıkarma.
- Beni hayal kırıklığına uğratma.
O annesini hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
O, babasını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Gerçekten Tom'u hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Tom ebeveynlerini hayal kırıklığına uğratmak istemezdi.
Tom babasını hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu.
Ailemi hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum.
Ebeveynlerimi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Babasını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Tom ailesini hayal kırıklığına uğratmak istemiyor.
Sami babasını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğratmak istemem.
Tom'u hayal kırıklığına uğratmak istemediğini biliyorum.
Birçok kişi sana tapar. Onları hayal kırıklığına uğratma.
Sanırım sizi hayal kırıklığına uğratmak istemedim.
Umarım beni hayal kırıklığına uğratmazsın.
Bu seni son hayal kırıklığına uğratışım olacaktı.
Bir dahaki sefere seni hayal kırıklığına uğratmamaya çalışacağım.
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim.
Seni hayal kırıklığına uğratmamak için elimden geleni yapacağım.
- Seni yüzüstü bırakmayacağım.
- Yüzünü kara çıkarmayacağım.
- Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Beni hayal kırıklığına uğratıyorsun.
Beni geçen gün yaptığınız şekilde hayal kırıklığına uğratmayın.
O, ebeveynlerini hayal kırıklığına uğratmamak için çok çalışıyor.
O, yeni pozisyonundan vazgeçerek karısını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Tom'u hayal kırıklığına uğratmak istemedim.
Seni hayal kırıklığına uğratmamaya çalışacağım.
Gelecek sefer daha çok gayret edeceğim.
Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Ben onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor
Korkarım sizi hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Konuşmanıza karışmak istemiyorum.
Pekala, sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ya da tam tersi için. Ancak Kuzey Kore'nin hikayesi biraz farklı.