Examples of using "Doubtless" in a sentence and their turkish translations:
Şüphesiz haberi duydun.
O kuşkusuz geç kalacak.
Tom kuşkusuz geç kalacak.
Şüphesiz onun yokluğunun farkındasın.
Onun öldürüldüğü kuşkusuz.
Holokost'un gerçekliğinde şüpheye yer yoktur.
Onun öldürüldüğünden şüphe yok.
Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.