Examples of using "Fitness" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir form uzmanı.
Tom bir kondüsyon fanatiği.
Tom bir fitness antrenörü.
Fiziksel form zaman ve özveri gerektirir.
Meryem fitness dersine gitti.
Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
O her gün bir spor salonunda egzersiz yapar.
Günlük fitness antrenmanı onun için çok önemlidir.
Kardiyovasküler dayanıklılık, fiziksel uygunluğun altı bileşeninden biridir.
Sen yaşına bakılmaksızın bir fiziksel uygunluk testi için başvuruda bulunabilirsin.
Akıllı bileklikler gibi değil, belki bazılarınızda vardır