Examples of using "Honored" in a sentence and their turkish translations:
Ben onurlu hissediyorum.
Onur duyardım.
Aslında, ben onur duydum.
Çok şerefli hissediyorum.
Onur duymuyor musun?
Bu eskiden kalma bir gelenek.
Burada olmaktan şeref duyuyorum.
- Tom'un gerçekten onurlu olduğunu biliyorum.
- Tom'un çok onurlu olduğunu biliyorum.
Tom'la çalışmaktan onur duyuyorum.
Seninle tanıştığım için onur duyuyorum.
Onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum.
Onunla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum.
Onunla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum.
Sizinle tanışmaktan onur duydum.
Senin tarafından onurlandırılmak hoşuma gidiyor.
Seni tanımaktan çok mutlu ve onurluyum.
Bu ödüle layık olmaktan onur duyuyorum.
Ben başkanın varlığı ile son derece onur duyuyorum.
Sizinle şahsen tanışmaktan çok mutlu ve onurluyum.
Billy'nin bana intihar girişimini
Valentina Tereshkova Sovyetler Birliği Kahramanı unvanıyla onurlandırıldı.
Herkesin bildiği gibi Christopher Columbus, Amerika'yı en son keşfeden olduğu için sonraki kuşaklar tarafından onurlandırıldı.